21 Nisan 2015 Salı
YENİBAHÇELİ ZEHRA HANIMIN FERYADI
20 Nisan 2015 Pazartesi
NEGOTİN ŞEHİTLİĞİ
KİLİS’TE FRANSIZ İŞGAL KUVVETLERİNİN DAĞITTIĞI ZULÜM VE KAN DOLU BİLDİRİ
SADARET-İ UZMA
ŞİFRE KALEMİ
SURET
.
4-Hükûmet-i Osmaniye memurlarının hakk-ı idare ve hakimiyetlerinin iskatı.
Reşid
YILDIZ SARAYINDA TERCÜME FAALİYETLERİ
18 Nisan 2015 Cumartesi
İŞTE BEN DE ONU TEFEKKÜR EDERDİM
-Bunda ne ararsın
Deyince Hoca şaşırup ayıttı:
-Geçenlerde bir şedid rüzgâr esüp beni buraya attı.
Dedikde bostancı ayder:
-Ya bunları kim yoldu.
Hoca ayder:
-Rüzgâr şedid olduğundan beni oradan oraya attı. Neye yapıştım ise elimde kaldı.
Bostancı:
-Ya bunları çuvala kim doldurdu.
Dedikde,
-İşte ben de anı tefekkür ederdim.
VATİKAN - MÜRTECİ DEVLET
TARİH-İ OSMANİ ENCÜMENİ MECMUASI
"Tarih-i Osmani Encümeni" Cumhuriyet'ten sonra kısa bir süre "Türk Tarihi Tedkik Cemiyeti" olarak anıldı ve sonrasında da günümüzün "Türk Tarih Kurumu" haline dönüştü. Bu ilk encümenin yayın organı da "Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası"dır. Bundan 105 yıl önce 14 Nisan 1910'da ilk sayısı yayınlanmıştır. Bu ilk sayının ilk makalesi de Abdurrahman Şeref Efendi'nin "Evrak-ı Kadime [metin üstünde Atika yazılıdır] ve Vesaik-i Tarihiyyemiz" adlı makalesidir. Tarihçiliğimiz açısından belgelere verilen önemin bir göstergesidir. İnternet ortamında metinleri bulunabiliyor. 105 yıl önce de arşiv belgelerimizin ne kadar feci ortamlarda bulunduğunu, o zamanlar dile getirilen niyetlerin günümüzde de tam manasıyla tahakkuk ettirilemediğini gördükçe hüzünlenmekten başka bir şey gelmiyor elden...
OĞLUM VE KIZIM YAZILI MEZARTAŞLARI
GİZLİ DAMGASI
BUNU DA GÖR PAPA
TOPKAPI FUKARAPERVER MÜESSESE-İ HAYRİYYESİ
İMZA ÜZERİNE
8 Nisan 2015 Çarşamba
İŞGAL İSTANBUL'UNDA İNGİLİZLERİN SULTAN ABDÜLAZİZ'İN TAHTINA EL KOYMASI
İstanbul'un işgali zamanında İngiliz işgal kuvvetlerinden Miralay Maxwell isimli bir subay Beykoz Kasrı'na bir botla sellemehüsselâm yanaşır. Orada görevli Türk askerlerine "Padişahınız Vahdettin, Sultan Aziz'in tahtını bana hediye etti" diyerek tarihi tahtı, botuna yükletip çeker gider. Zavallı Harbiye Nazırı Ziya Paşa'ya bu durumu Sadrazam Tevfik Paşa'ya bildirmek düşer. İstanbul’un işgal günlerinde kanunsuz işlere fazlasıyla dalan, işgal ordusunun ne demek olduğunu Türklere öğreten biridir Maxwell cenapları. İşgalden kurtulduktan sonraki günlerde Türk matbuatına da konu olmuş ve devrin gazetelerinde “Hırsız İngiliz Miralayı Maxwell” yazılı fotoğrafıyla birlikte teşhir edilmiştir.
Maxwell yine de tahtın padişah tarafından hediye edildiği konusunda doğru söylüyor olabilir. Çünkü ne olduğu, nasıl karaktersiz bir adam olduğu tüm İstanbul tarafından bilindiği halde Padişah Vahdettin tarafından 8 Ekim 1920 tarihinde 2. rütbeden Mecidî Nişanı verilerek onurlandırılmıştır. Babası Abdülmecid’in nişanını böyle bir hırsıza vermekten çekinmeyen bir padişah, amcasının tahtını da rızasıyla vermiş olabilir. Bu zannımız, yeni bir belgeyle aksi ispat edilinceye kadar burada kalacaktır.
BELGE METNİ:
Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi
Maruz-ı çaker-i kemineleridir ki
Miralay Maksivel [Maxwell] cenablarının 13 Haziran 1337 tarihinde Beykoz Kasr-ı Hümayunu'na gelerek orada bulunan ve cennet-mekân Sultan Abdülaziz Han'a ait olan tahtı Zat-ı Şahane [Vahdeddin kastediliyor] tarafından kendisine hediye ve ihsan edildiği beyanıyla alarak bir istimbotla götürdüğü anlaşılmakla arz-ı malumat olunur. Ol babda emr u ferman hazret-i veliyyu'l-emrindir.
8 Şevval 1339 15 Haziran 1337 [1921]
Harbiye Nazırı [İmza: Ziyaeddin]
(Bu konuyu 4-5 yıl önce de paylaşmıştım ama gazete kupürü ve Vahdettin’in nişan verdiğini o sırada tespit edememiştim. İlave malumatla yeniden paylaşıyorum.)
GAZETE KUPÜRÜ:
MÜTAREKE DEVRİNİN MEŞ'UM SİMALARINDAN: MAKSVEL
Mütareke vesilesiyle İstanbul işgal edildiği zaman İngiliz polisinin başında resmini gördüğümüz bu menfur mahlûk bulunuyordu. Bu herif miralay rütbesinde bulunduğu halde İstanbul'da yapmadığı hırsızlık, dolandırmadığı dükkâncı kalmamıştı. İngiliz zulmünü haddinden fazla ifrat ile tatbik edip işi kepazelik derecesine vardırdığı sabit olduğundan Miralay Maksvel'in ahiren Londra'da on seneye mahkûm olduğunu haber alıyoruz. Mamafih İstanbul halkı bu meş'um İngiliz'e bir nokta-i nazardan teşekküre mecburdur. Çünkü onun sayesindedir ki içinde Rumu, Ermenisi de dâhil olduğu halde yediden yetmişine kadar bütün İstanbul halkı İngiliz kibrinin, İngiliz zulmünün, İngiliz barbarlığının mahiyetini pek az zaman zarfında ve unutulması mümkün olmayacak surette öğrenmiş oldu.
Hırsız İngiliz Miralayı Maxwell |
HURİYE HANIMIN KAHREDEN MEKTUBU
Gün Perşembe
İSTANBUL’UN EN ESKİ OTOMOBİL SERVİSİ
Hüseyin Şazi
İstanbul Sultan Ahmed Divan Yolu numero 126
Otomobil, Motor ve Motosiklet Tamiri
ve Her Nev’i Makineye Ait Tamirat Deruhde Olunur
[İmza]