4 Şubat 2019 Pazartesi

TÜRK FOLKLORU ARAŞTIRMACISI KUNOŞ'UN BURSA İZLENİMLERİNDEN

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi


“…Yazar, gençlerin kahvesinde onların sergilediği ilginç bir geleneğin icrasına tanık olur. Zeybek dediği köylü gençler, daha önce şehre gidip orada buldukları bir kızı ikna edip köylerine götürürler. Kız şehirden çıkar çıkmaz, giydiği çarşafı çıkartıp yüzünü ve ellerini abartılı bir biçimde boyayıp güzelleşmeye çalışır, sonra ise köyde üç gün, üç gece kalıp delikanlılarla dans etmek ve türküler söylemek amacıyla gençlerle Kirazlı’ya gider. Yolda, ufak ayaklı dedikleri kıza genç erkekler mâniler söylerler, kız da onlara mâni biçiminde cevap verir.
Fotoğraf açıklaması yok. Kúnos, gençlerin kahvesine vardığında ufak ayaklı orada bulunmaktadır. Rengarenk kumaşlar giyinmiş ufak ayaklı, Kúnos’un dediğine göre “çengi danslarını sergileyip” türküler söyler. Macar Türkoloğu, kızın okuduğu türkülerin oyun türküleri olduklarından dolayı, muhtevalarının edebiyat estetiği açısından değersiz ve bayağı olduklarına dikkati çeker. Kúnos’un tespitine göre bu türkülerin konuları flörttür. Yazar, ufak ayaklının kahvenin ortasında mâni söyleyip oynayıp göbek attığını seyircilerin ise ona mânilerle karşılık söz attıklarını belirtir. Kız daha sonra, eşini hamamcı ile aldatan Fehmiye hanım’ın türküsünü okur. Kúnos da, orada bulunan erkek seyirci ve dinleyicilerin de yaptıkları gibi kıza altın verir. Kız, Kúnos’un kendisine armağan ettiği Macar altınını görünce ona bir efsane anlatır: Bu efsaneye göre, Macar kralı çeşitli değersiz metallerden altın yapabilen simya ilminden anlayan bir dervişi yanına çağırmış. Derviş onun gözlerinin önünde altın üretmiş, ancak kralın bütün yalvarmalarına rağmen, derviş metallerden altın yapabilen tozu ona vermemiş, bunun yerine altını daha parıltılı yapabilen bir toz vermiş. Böylece Macar altını dünyanın en parıltılısı olmuş. Kız efsaneyi bitirdikten sonra, Kúnos’a eski Macar paralarının üstünde o dervişin portresi olduğunu söyler. Kúnos ve yol arkadaşları daha sonra yolculuklarına devam ederek, kuzey Zeybek bölgesinden ayrılıp güneydeki Zeybek bölgesine gitmek üzere yollarına devam ederler. Kúnos’a göre, asıl Zeybekler güneyde (Aydın ve civarında) yasayan Zeybeklerdir. Ancak gezisini güney Zeybek bölgesine doğru devam etmeden önce Macaristan’dan beklediği yazılarının tahsisini yapmak için Aydın’a gitmekten vazgeçip İstanbul’a geri döner.”
Fotoğraf açıklaması yok.
Szilárd Szilágyi tarafından hazırlanan 2007 tarihli “IGNÁC KÚNOS Türk Folklor Araştırmalarında Bir Öncü” adlı doktora tezinden alınmıştır.