4 Aralık 2013 Çarşamba

HALEP MASONLARINA DAİR TELGRAF MÜSVEDDESİ

Acele cevaplanması isteği ile Suriye vilayetine yazılan bir telgraf müsveddesi. O kadar acele yazılmış ki hiç nokta kullanılmamış. Konu da hayli ilginç. Halep’teki Mason Locaları ve örgütlenmesinin ardındaki beyinlerin isimlerini veriyor. Numune bir belge olması açısından paylaşıyorum.

Belge Metni:

Taraf-ı Vilayete

Fî 17 Safer sene 304 ve Fî 2 Teşrin-i Sani sene 302

Şimdi aldığım fî 1 Teşrin-i Sani sene 302 tarihlü şifre telgrafname-i sâmîde İngiliz konsolosunun riyaseti altında bir cemiyet-i fesadiye teşekkül iderek efradının teshil-i ictimaları içün Haleb’de Saradella’nın hanesi Farmason Locası namiyle merkez ittihaz olunduğu ve bunun azası Cabirizade ve Kudsizade Hüsamedddin ve Kevakibizade Abdurrahman Efendilerle Neşar Muhammed, İngiltere Beyrut Konsolosu Mişel Huri Kostaki, Humus Ticaret azasından Corci Gürünlü olup maksad-ı aslîleri zât-ı padişahi aleyhinde icra-yı müzakerat ve beyne’l-urban ilkâ-yı fesad olduğu taraf-ı vâlâlarından yazıldığından hakikat-i halin seri'an tahkik ve iş'arı emr u ferman buyurulmasıyla badehu iktizası ifa olunmak ve birlikde ikmal-i tedkikat kılınmak üzere evvel emirde bu babda olan malumat ve tahkikat-ı seniyyelerinin heman iş'arına muntazır bulunduğum muhat-ı ilm-i âlî-i âsafâneleri buyruldukda ve ol babda…

2 Aralık 2013 Pazartesi

AYASOFYA CAMİLERİ

Sinan ÇULUK

Doğu Roma İmparatorluğu topraklarını tevarüs eden Devlet-i Aliyye fethettiği bölgelerde mevcut kiliselerin müsait olanlarından bazılarını camiye çevirmiştir. Cemaati olmayan veya ortodoks cemaatten satın alınan bazı kiliseler camiye çevrilirken isimleri de değiştirilmiştir. Bu durumun tek istisnai ismi Ayasofya’dır. İstanbul’da Büyük ve Küçük Ayasofya, Trabzon, Selanik, İznik ve Lefkoşa’da mevcut Ayasofya Camileri isimleri Bizans’tan Osmanlıya, Osmanlı döneminden de günümüze kaldı. Camilerin adının değiştirilmeden bırakılmasının nedeni ne olabilir? Batı dünyası için herhalde bir meydan okuma sözkonusu olmalı. Ayasofya Camileri durdukları yerde batı dünyasına “sizin Ayasofya’larınız şimdi Hak Dine mabed oldu” nidasını haykırıyor.

Kıbrıs’daki Türk vakıfları İngiliz döneminde geri verilince, Lefkoşa’daki Ayasofya Camii’ne Kıbrıs’ın fethindeki padişah Sultan İkinci Selim’e izafetle Selimiye ismi verildi. Bu husus o devirde Kıbrıs’ta bir takım tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
 
 

BURADA KÜRDİSTAN, ORADA KUZEY IRAK

Sinan ÇULUK

Enerji Bakanı Taner Yıldız, seyahatinden bir gün önce Kuzey Irak hava sahasını özel uçaklara kapatan Irak’a gidememekle karşı karşıya kaldı. Ardından Dışişleri Bakanı Davudoğlu’nun Irak’lı yetkililerle temasları başladı. Taner Yıldız özel uçak ile Bağdat’a gidince Irak yönetimi üzerinde halen bir etkimiz olduğunu düşündüm. Ne var ki kazın ayağı öyle değilmiş. Şu Araplar, Dışişleri’nin derin stratejistlerinin burnunu öyle bir sürtmüşler ki ülkem ve milletim adına kahroluyorum. Taner Yıldız orada yaptığı konuşmalarda asla Kürdistan diyemedi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi olarak adlandırdı. Niye böyle yaptığını soran gazetecilere verdiği cevap tam bir ibretlik ve aşağıdaki gazete kupüründe paylaşıyorum.

[Yıldız, bir gazetecinin "Başbakan ‘Kürdistan’ ifadesini kullandı. Ama siz neden konuşmalarınızda Kuzey Irak ifadesini kullandınız?" sorusuna şu yanıtına verdi: "Nasıl hitap edileceğini Irak Anayasası belirliyor. Ben zaman zaman bu ifadeyi zaman zaman da diğer ifadeyi kullanıyorum. Buradaki ister kamu isterse özel şirketler olsun Irak Kürdistan Bölgesel hükümetiyle sözleşmelerini yapıyorlar. Bu ismi, biz değil Irak halkı seçti. O yüzden biz bunu saygıyla karşılarız ve bu şekilde de hitap ederiz, bizim için fark etmiyor."]

Evet, net olarak anlaşılmıştır ki; Koskoca Türkiye’nin bir bakanı “Kürdistan dersen ağzına acı biber süreriz” diyen Araplara “Yok valla, sizin anayasanızda oraya Kürdistan denmiyor. Siz ne derseniz onu derim, ne olur Bağdat’a geleyim” deme noktasına geldikten sonra uçuş izni alabilmiştir.

Demek ki Beşir Atalay’ın Diyarbakır toplantısından sonra Başbakan adına yaptığı açıklamada olduğu gibi herkes Kürdistan demiyormuş. Atalay “Bütün dünya Kürdistan lafını kullanıyor, biz de Kürdistan demeye karar verdik” derken, en başta Irak yönetimi bu adlandırmaya karşı imiş. Bunların bütün dünya dediği yerler de belli zaten…

Ülkem adına üzülüyorum, çok sancılı günler geçiriyoruz.


http://www.posta.com.tr/siyaset/HaberDetay/Bakan---Kurdistan-demedim-cunku----.htm?ArticleID=206953