13 Ekim 2016 Perşembe

HOROZUN BULDUĞU DEFİNE

1920 yılında İstanbul’un üzerinde kapkara bulutlar dolaşırken halka heyecan veren bir olay yaşanmış. Bir horoz çöplükte eşinirken tam 4,5 okka [5773 gram] altın ve gümüş sikke bulmuş. Üçüncü Ahmed ile Birinci Mahmud devirlerine ait bu sikkeler Müze’ye [o zamanlar İstanbul Arkeoloji Müzesi] kaldırılmış. Yangında her şeylerini kaybedip sığındıkları medresede yaşarken zengin olduklarını zanneden gariban İstanbullular avuçlarını yalamış tabii ki. Benim merakım Müze’de bu olayın kayıtlarının olup olmadığı. Araştıralım bakalım. Define yerindedir, mahfuzdur, onları hiç merak etmiyorum!

«Geçen haftalar içinde bir gün İstanbul’un köhne mahallelerinden birinin çöplüğünde yangından kaçarken Topkapı’da bir medreseye başını sokanlardan birinin horozu yem ararken karnını doyurmayan bir define buldu. Onun eşinirken tırnaklarıyla fırlattığı gümüş sikke bulanlara muvakkat bir zenginlik sevinci de vermedi değil. Fakat ne çare ki beylik yarım kaldı. Topraktan zengin olanların elinden tılsım hükümete geçti. Define müzeye gitti. Horoz sahipleriyle ömürlerinde unutamayacakları bir şaka yaptı. Sonra komşuları da birbirleriyle kavgalı etti. Asâr-ı atîka mütehassısları bu altın ve gümüş sikkelere çok kıymet vermektedir. Kemiyet itibariyle de ağırlığı dört buçuk okkayı geçmektedir. Definenin muhteviyatı Üçüncü Sultan Ahmed ve Birinci Sultan Mahmud devirlerine aittir. 1115 tarihinde, sanat ve güzelliğin en ince, en rakîk bir devresi addedebileceğimiz bu zamanda darp edilenler güzel sanatlar ve âsâr-ı atîka mütehassısları tarafından daha çok ehemmiyetle nazar-ı itibare alınmaktadır. Bunlar, o zamanın rayiciyle “kırk paralık”tır. Ve binde 700 ayarlı (8) dirhem ağırlığında gümüştür. Mahmud-ı Evvel zamanında 1143’te bastırılanlar ise şekil ve kıymetçe evvelkinin aynıdır. Garip bir horoz çöplükte eşinirken tarihimize hayırlı bir hizmet etti. Keşke şu memleketin çöplüğünde eşinenler de hiç olmazsa bu horoz kadar faydalı olsalar.»


Hiç yorum yok: