28 Ocak 2018 Pazar

KIZILELMA MI BOĞDAN'IN ALYANAK ELMASI MI?

 Ruhun şâdolsun Ahmed Resmî Efendi. Yıllar önce görüp gelecek nesillerin ibret alması için yazdığın bu satırlardan kimse ibret almamış. Bu defa Boğdan'ı sorsan nerede olduğunu bilemeyecek adamlar "Kızılelma semtini" hiç bilemediklerinden bildiğin kırmızı elmaları camide dağıtarak değişen hiç birşey olmadığını gösterdiler.





HULÂSATÜ’L-İ’TİBÂR


İfâ-yı hamd u senâ-yı Hüdâvend-i allâm ve icrâ-yı vazife-i salât u selâm hitâmından sonra ma’rûz-ı endiyye-i behiyye-i kirâm budur ki: Fatiha-i ma’mûre-i âlem ve sâniha-i debdebe-i mülûk u ümemden berü nev-be-nev zuhûr eden havâdis-i rûzgâr karnen ba‘de karnin tevârihe yazıla gelmekle dünyaya sonra gelenler selefte geçmişlerin ahvâl ve etvârına itibâr ede geldikleri mahall-i inkâr değildir. Bu suretde güzelce tevârih okuyup öteden berü her zamanda ve her iklimde ebnâ-yı cihan ceng u cidâlden hâli olmayub «ve lev la def´ullahin nase ba´dahüm bi ba´dil le fesedetil erdu [Ve eğer Allah'ın insanlardan bazılarını bazılarıyla defetmesi olmasaydı yeryüzü mutlaka fesada uğramış olurdu. Bakara 251âyet-i kerîme-i hikmet-iştimâli mefhûmunca nizam-ı âlemin esası [s.4] müdafaa üzerine kurulmuş ve dünya mülkünün ma‘mûr ve müstahkem olması iktizâ-yı hâle göre düşmanlarla sulh u musafât mesâlihine mevkûf olmak kaziyyesine tahsil-i vukûf ede gelmiş akıl ve tecrübe sahipleri bu kaide-i hikemiye ile amel ederek her vakitte kavganın a’lâsı olmadığını fehm edip daima sulhu cenk üzerine tercih ile hidmetkar oldukları devlete ve ibadullaha rahat ve emniyet bağışlaya gelmişlerdir. 


Akıl ve tecrübesi nâkıs olmak takribiyle bu kânûn-ı mesnûn-ı mergûbun husûlüne riayet etmeyip edyân-ı sâirede bulunanları bilumum dünyadan kaldırmak ve yahut her zaman düşmanın burnunu yere sürtüp haddini bildirmek ehl-i İslam’ın üzerine vaciptir deyü itikad eden yâdigârlar “hareket olmayınca bereket olmaz; Bu memleketler seyfle alınmıştır. Padişah-ı İslam'ın bahtı âlî, ricâli pişkin, kılıcı keskindir. Dünyada dindâr bahâdır vezir-i Aristo-tedbir ve beş vakti cemaatla kılar on [s.5] iki bin güzide asker tedarük ettikten sonra Kızıl Elma’ya dek gitmeğe ne minnet vardır?” deyü tumturak elfâzla cehlini itirâf ve sandalye üzerinde Hamzaname nakleden pehlivanlar gibi lâf u güzâf edip Kızıl Elma semtini Boğdan'dan gelen alyanak elma gibi yenir şey zanneder. Binaen alâ zâlik encâm-ı kârı fikretmek şânından olmayan bazı sadediller teshîli ile 1182 tarihinde hâdis olup doksana varınca mütemâdi olan Moskov seferlerini mutazammın başka bir makale tahrîr ve bizden sonra bu kârhane-i hayret-fezâya gelenlere mürûr-ı zamanla ibret-pezîr olarak harekât-ı mâziyeyi âtî için örnek ittihâz etmek mülâhazasıyla hayr-hâhân-ı Devlet-i Aliyye'den bazıları ihtâr u istihsân etmeğin bi-mennihi teâlâ rûzmerre itibarıyla kaleme alınıp sebt-i cerîde olunan mevâd ve vekâyi‘-i vâkı‘a mutâbık ve sıdk u hakîkate muvâfık olmak üzere bir mukaddime ve bir lâhika ve altı fasıl ile bir hâtime üzerine tertîp ve “Hulâsatü’l-İtibâr” ismiyle telkîb olunmuştur.

Hiç yorum yok: