Eski devirlerde cüzzam ve kuduz en korkulan hastalıklardan. Pastör,
kuduz aşısını 1885'de keşfetti. Bu haberi duyan Sultan İkinci Abdülhamid,
Pastör Enstitüsü'ne hemen bir ekip gönderdi. Ülkemizde koruyucu hekimliğin
öncülerinden Miralay Hüseyin Remzi Bey de bu ekipteydi. Pastör Enstitüsü'nde
araştırmalarda bulunduğu zamana ait bu fotoğraf Paris'de çekilmiştir.
Teknolojiyi bulup getirmekte her zaman becerikliyiz de o teknolojiyi üretecek
beyinlere sahip çıkmakta tam aksine çuvallıyoruz. Bir yazma eserde domuz erbeziyle
angut kuşu etinin kuduza engel olduğunu okuyunca merak ettim. Yazar haram,
helal mevzularına hiç girmeden doğrudan doğruya öneriyor. Bu bilgi varken bizim
Osmanlı doktorları domuz hayası veya angut eti üzerinden bir aşı geliştirmeyi
hiç düşündüler mi? Şu an piyasadaki kuduz aşısının içeriğinde ne var acaba?
Pastör’ün kuduz aşısını keşfi sentetik kimyasal maddeler üzerinden olmadığına
göre, hammaddesinin de doğal olması gerekir. İncelemek lazım.
Metin:
Cenab-ı Hayru’l-Hafızin cümle Ümmet-i Muhammed’i hıfz u
himaye buyursun, âmin. Kurt ve yahut kelp kudurup insan ve hayvanı kapmak ve
dalamak gibi mazarrata ictisarlarında illet-i mezkûrdan kapılanların ekserisi
kudurup vefat eylemekte olmalarıyla işbu varta-i helâkden necat bulmak içün
vuku’u anda yani her kimi kur ve yahut kelp kapmış ve dalamış olduğu halde
hınzır hayasından birini ezip içireler. Bi-iznillah-i teala şifa bulur. İşbu
kudurmuş olan adamlar su içmediklerinden ağzına bir ağaç vaz’ ile cebren
içireler.
Diğer
Kurt dalamasından havf olduğu ve daladığı vuku’ bulduğu
halde kapılan adamların varta-i helakden necat bulmaları içün kable’l-vuku’ ve
maazallah ba’del-vuku’ Angut demekle meşhur kuş sayd ile etini pişirip
yedireler, şifa bulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder