EBUZZİYA'DAN
Bir mecmua-i edebiyyede görülen tertib-i acîbdir ki derd-i elfâz-ı
bî-ma’nâ ve illet-i terkîb-i garâib-nümâ ile muhtelü’ş-şuûr olan yârân-ı
kendide-beyâna yâd-gâr olmak üzre aynen naklolundu:
“Yirmibeş
kadar izâfât-ı mütetâbia, seksen kâfiye-i bî-ma’nâ, elli aded arş u
ferşi herc ü merc idecek mübâlağât-ı tâkat-fersâ, bir ejder kafası, iki
akrep, turra kuyruğu, üç fincan kahve-i
merhaba, iki kazgan pilav zerde-i ehlen ve sehlâ, bir şişe şarâb-ı
hûn-dil, dört şiş kebâb-ı ciğer, otuz kıt’a nokta-i sehv-i şebnem
alınarak henüz irin tutmağa başlamış bir dâğ-ı derûn içine konula ve
âteş-i âh ile şeb-i tâ-be-seher kaynadılup ba’de’t-tulu’ bir saat
kezlik-i Hurşid ile karışdırılarak ve bir dehân-ı ma’dum tedarük olunup
üzerine iki Tebbet-i vârûn ve Şerhü’l-Belâğa’dan üç efsûn okutdurula
ba’dehu iştihâya kuvvet verecek hazmı kabil olacak mertebesi hokka-i
devât-ı şîhkârdan mübelliğ hâme-i zer-nigâr ile ihrâc edilüp şair-i
felek-pervâz Aşık Garîb-i nâ-sâz ile münşî-i i’câz-perdâz Nergisî-i
şehlâ-çeşm-i bî- enbâzın rûhuna bir dua-yı hayr ihdâsından sonra tenâvül
buyrula! İnsana tatlı tatlı hezeyân söyletmek içün kat’iyyü’t-te’sîr
bir terkîb-i a’ceb ve bir devâ-yı mücerrebdir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder