25 Ocak 2024 Perşembe

SULTAN AZİZ'İN BEŞİNCİ MURAD'A MEKTUBU



«Bihi. 
Evvela Cenâb-ı Allah’a badehu atebe-i şevketlerine sığınırım. Hizmet-i millette mesâi etmiş isem de hoşnûdu hâsıl edemediğimi beyân ve zât-ı şâhânelerinin hoşnûdî-i milleti müstelzim olacak hayırlı işlere muvaffakiyetini temenni ile beraber kendi elimle silahlandırdığım asker beni bu hale getirdiğini tahattur buyurmalarını tavsiyeye ibtidâr ederek mürüvvet ve insaniyet, sıkılmışlara yardım etmek meziyetini gösterdiğinden tenknâ-yı ızdıraptan halâs ile bir mekân-ı mahsus için inâyet-i şehriyârîni ricâ eder (ve Saltanat-ı Âl-i Osman’ı Sultan Mecid Han Hazretlerinin hânedânına tebrîk) eylerim.»




Bu yazı büyük ihtimalle Sultan Abdülaziz’in kendi el yazısıdır. Tahttan indirildikten sonra annesi Pertevniyal Valide Sultan ile birlikte kapatıldığı Topkapı Sarayı’ndaki sıkıntılı anlarında yeni padişah Beşinci Murad’a yazılmıştır. Önce bir özeleştiri ile başlar. Millete hizmet etmek için çalışmışsa da milletin hoşuna gidecek işleri gerçekleştiremediğini beyan eder. Beşinci Murad’ın milletin hoşnutluğunu sağlayacak işleri başarmasını temenni eder. Bu arada önemli bir nasihati es geçmez. Kendi eliyle silahlandırdığı askerin Sultan Aziz’i ne hale getirdiğinin hatırdan çıkarılmamasını tavsiye eder. Kapatıldıkları Topkapı Sarayı’nın dar, kasvetli ve sıkıntılı ortamından kurtarılıp kendilerine bir mekân tahsis edilmesini rica eder. En önemli ve ibretli cümle ise parantez içinde yazılmıştır. Osmanoğulları Saltanatının Sultan Abdülmecid hanedanına mübarek olmasını diler.

Bizler aslında Osmanoğullarını tek bir hanedan olarak ele alırız. Oysaki aynı ailenin mensupları oldukları halde taht değişikliklerinde birbirlerine karşı olmayacak derecede vahşi ve acımasız davranarak ne canlar yakmış, ne kanlar dökmüşlerdir. Klasik dönemdeki şehzade katliamlarına güya ekber ve erşed kaidesi sonrasında rastlanılmadığına dair bir algı oluşturulmuştur. Tam aksine daha da şiddetlenerek neredeyse saltanatın sonuna kadar bu acımasızlık sürmüştür.

Sultan Abdülaziz saltanatı kendi çocuklarına münhasır kılmak üzere belli girişimlerde bulunmuşsa da başarılı olamamıştır. Kendinden sonraki Murad, Abdülhamid, Reşad ve Vahdeddin yeğenleridir. Kendi oğlu Şehzade Yusuf İzzeddin’in ilk üç şehzadeden yaşça küçük olması sebebiyle hiçbir zaman padişah olamama ihtimali olduğu için ayrı bir hanedan olarak adlandırdığı Sultan Abdülmecid Hanedanı’na Osmanlı Saltanatını tebrik eder.

Abdülaziz’den itibaren Osmanlı hanedan ailesi zaten Azizî ve Mecidî olarak ikiye ayrılmıştır. Bu iki kanadın mensupları birbirlerine asla akrabalık ilişkileriyle candan yaklaşmamışlardır. Sultan Beşinci Murad’ın tahttan indirilmesinden sonra da öz kardeş oldukları halde Muradî ve Hamidî aileleri mensupları karşılıklı olarak amcalarından nefret etmişlerdir. II. Abdülhamid, yerine geçtiği ağabeyi Beşinci Murad’ı tam 28 yıl boyunca kapattığı Çırağan Sarayı’nda olağanüstü bir tecrit altına alarak dünyada cehennemi yaşatmıştır. Veliahd Şehzade Reşad'a cüzzamlı muamelesi yaptırmıştır.

Saltanat işleri dünyanın her yerinde böyledir. Ne özenilmeli, ne de gıpta edilmelidir. Türk Milleti ezici çoğunluğunun iradesiyle hanedan ve saltanattan kurtulmayı başarmıştır. Milletin, Osmanlı bakiyesi oligarşik zümrelerin ve Cumhuriyet Türkiyesi güç odaklarının tasallutundan da kurtulmaya odaklanması elzemdir.

Hiç yorum yok: