24 Ocak 2024 Çarşamba

PADİŞAHLARIN YAZMA ESERLERDEKİ HATLARI

Bazen okuduğum, gözden geçirdiğim yazmalarda sultanların padişahlık veya şehzadelik zamanlarında okudukları kitaplara düştükleri notları görüyorum. Bu notların sağında solunda padişah yazısı olduğuna dair bir imza veya açıklama olmadığı için unutulup gitmelerini istemedim. Şimdilik bunlardan 4 tanesini sizlerle paylaşıyorum.

İlk önce Vakanüvis Ahmed Asım Efendi’nin “Asım Tarihi” adıyla bilinen eserinin yazma nüshasına Sultan II. Mahmud’un yaptığı tashihi göstereyim. Asım Efendi günümüzde İÜ. Nadir Eserler Kütüphanesi 6018 numarada kayıtlı müellif nüshasını II. Mahmud’a sunmuş ve karşılığında hatırı sayılır bir caize almıştır. II. Mahmud bu kitabı dikkatle okumuş olmalı ki son sayfasında III. Selim’in sadrazamı Yusuf Ziya Paşa’dan sonra Yeniçeri Ağası İbrahim Hilmi Paşa’nın sadarete getirildiğini yazdığı satırın yanına yanlışı tashih ederek “Kapudan-ı Derya İsmail Paşa makam-ı sadarete mevsul oldu” cümlesiyle doğrusunu yazmıştır. (1. ve 2. foto)


Nuruosmaniye Kütüphanesi 2009 numarada kayıtlı “Fetava-yı Ali Efendi” yazmasının kapak içinde de III. Osman’ın muhtemelen telhis üzerine yazdığı bir hattın müsveddesi olarak kullandığı hatt-ı hümayun vardır. Kimliğini bilemediğimiz bir görevliyi dair “İhtiyar olup seza-yı merhamet olduğu içün cerâyim-i güzeştesi afv ve kitabeti ihsan-ı hümayunum olmuştur” ibareli bu hat III. Osman’ın tipik el yazısıdır. (3. foto).


Topkapı Sarayı Kütüphanesi Revan 1303 numarada kayıtlı “Yemişçi Hasan Paşa’nın Telhisleri” kitabı en ilginç olanıdır. II. Süleyman bu kitabı resmen karalama defteri gibi kullanmış, belki şehzadeliğinde okuması için verilen bu kitabın birçok sayfasını karalamıştır. Çok bozuk, kötü bir yazıyla “Sultan Süleyman’ın kitabıdır, Sultan Süleyman Han b. İbrahim Han” ibarelerini yazmayı da ihmal etmemiştir. (4. ve 5. Foto),



Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat 408 numarada kayıtlı murakka mecmuasında Sultan I. Ahmed’in berbat bir yazıyla yazıp “Ketebehu İmamü’l-Müslimîn Sultan Ahmed Han” ibaresiyle imzaladığı hadislerin, çok sanatkârane bir esermiş gibi altına batırılıp, süslendikten sonra bu mecmuaya konulması da kayda değer ilginç bir vak’adır. (6. ve 7.foto)








Hiç yorum yok: