20 Ekim 2018 Cumartesi

YABANCI İSİMLERİN OKUNDUĞU GİBİ YAZILMASI

Türkçede yabancı isimler okunduğu gibi yazılırdı. Sonraları İngilizcesini, Almancasını, Fransızcasını vs. yazıp okumamız için kırk takla attırdılar. Hatta Rusça, Farsça, Arapça, Yunanca, Bulgarca gibi alfabesi Latin temelli olmayan dillerdeki isimleri de İngilizcede yazıldığı gibi bize aktarıp telaffuz etmemizi istediler. Oysa farklı alfabe sistemlerinden nakillerde her dil kendi okuyuşuna, söyleyişine göre harf dizimini belirliyor. Biz de haliyle kendi telaffuzumuza göre yazmalıydık ama hatırlıyorum ki yıllarca Khumeyni/Komeyni, Homeyni/Humeyni imlaları yan yana kullanılmıştı. Kril alfabesiyle yazılışını veremiyorum ama İngilizler Khrushchev yazarken bizim de aynı imlayı kullanmamız kadar anlamsız bir şey olamayacağından bizler Kruşçev şeklini tercih ettik. Şimdilerde de bizim kültürümüzde yaşayan Ebubekir'i Abubakar, Kerim Abdülcabbar'ı "Kareem Abdul Jabbar" yazanları görüyorum. Bu saçmalıkların terk edilmesi için çok geç kaldık. Ekteki fotoğraf Osmanlıda büro açıp çalışan bir müşavire ait. Adam antetine kendi ismini nasıl da okunduğu gibi yazdırmış. Edmon E. İştekelmahir. İşte bu kadar.



Hiç yorum yok: