16 Temmuz 2018 Pazartesi

MAL BIR TARAFA, PARA BİR TARAFA

Rahmetli babamın alışverişlerde bir kuralı vardı; "mal bir tarafa, para bir tarafa". Veresiye almak isteyene, malı hemen alayım, parayı akşama getiririm, yarın getiririm, diyene yüz vermezdi. Ben de bu kuralı tatbike çok çalıştım ama sonraları ekonomik sistem uymadı, "kredi kartı bir tarafa, mal bir tarafa oldu". Şu ekteki Mühimme kaydı eskilerin bu kuralının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Mısır Valisi Ali Paşa'dan alacaklı olan dört kişi, senetleri ellerinde, alacak tahsili için vekillerini Ali Paşa'nın yanına göndermişler. Ali Paşa, senedin arkasına alacaklıların ağzından "2600 tuğralı altını aldım" yazıp "bana senedi verin, mahalline göstereyim, sonra altınları ödeyeyim" diyerek parayı ödemeden senedi almış. Tam bu sırada İstanbul'dan padişahın gönderdiği adamı vasıtasıyla valilikten azledilip, hapsedilmiş ve mallarına el konulmuş. Alacaklılar altınları tahsil edemedikleri gibi ellerindeki senetten de olmuşlar. Neyse ki Divan-ı Hümayun'a başvurduklarında geri çevrilmeyip anlatılan hikayenin doğruluğu ispatlanırsa paralarının ödenmesi istenilmiş.


Hiç yorum yok: