8 Eylül 2017 Cuma

MÜTESEYYİD-DEFİNE-BAKİRE



Başlıktaki üç kelime ile mantıklı bir cümle kurmak zor ama seyyid taslağı biri 1571’de bu üç kelime ile bir hayat kurmuş. Kendine peygamber torunu süsü veren, seyyid olduğunu iddia eden bir yalancı, çağırdığı cinlerden definelerin yerlerini öğrendiğini ama bu iş için bakire genç kız gerektiğini söyleyerek birçok kişiyi aldatmış. Hiç acımadan nice kızların da hayatını karartmış.

Üstelik bu olaylar Şehzade Murad’ın III. Murad olarak tahta çıkmasından üç yıl önceki Manisa sancakbeyliği zamanında yaşanmış. Şehzadenin lalası Ferruh Beğ durumu Divan-ı Hümayun’a bildirmiş. Divan’dan gönderilen ferman aşağıdaki metindir. Müteseyyide isnat edilen suçlar mahkeme kararı ile sabit olursa Manisa zindanındaki kuyuda ölünceye kadar hapisle cezalandırılması emrediliyor.

METİN

Lala Ferruh Beğ’e hüküm ki;

Mektup gönderip hala Manisa caniplerinde bir müteseyyid kimesne zahir olup “cinleri davet ederim, onlardan define haberini alırım” diye hile edip Müslümanları aldatıp ve davet-i cinne bakire kız gerektir diye nice kızların bekâretini izale edip bu makule hile ve fesat ile meşhur olup hakkında isnad olunan fesatlarının bazısı tescil olunup suret-i sicilleri ibraz olunup gönderildiğini bildirmişsin. İmdi mezburun ahvalini toprak kadısı marifeti ile teftiş eylemeni emredip buyurdum ki:

Vusul buldukta teahhur eylemeyip mezburu ihzar eyleyip dahı ahvalini onat vechile ber-muceb-i şer’i-şerif teftiş eyleyip göresin. Fi’l-vaki arz olunduğu üzere fesat ve şenaati sabit ve zahir olup Müslümanlar yaramazlığına şahadet ederlerse mecal vermeyip Manisa zindanında olan kuyuda ölünce ebedi hapsedip ne vechile olduğunu yazıp bildiresin.

Sultan Murad’ın kapı kethüdasına verildi. 7 Şaban 979-[25 Aralık 1571]



Hiç yorum yok: