7 Eylül 2015 Pazartesi

MASONLUK




Mason yahud Farmason-İngiltere ve Fransa ve Almanya vesair memalikde münteşir bir cemiyet-i hafiyedir. Bunların vazifesi hayırhahlık ve ahlak-ı umumiyece hüsn-i ittihada hizmet ve ebna-yı cinsine muavenet imiş. Bir kimse Masonların cemiyetine dâhil olmak istediği zaman seyahat tabir olunan bazı tecrübeler icra olunur ve esrarlarını ifşa etmeyeceğine yemin ettirilir ve badelkabul birbirlerini tanımak içün mürettep olan işarat tarif ve bazı esrarları telkin edilir imiş. Masonların büyücek memleketlerde locaları ve dişlice adamlardan reisleri vardır ve münkasim oldukları otuz üç meratibden otuzu mübtedi namıyla birinci ve üçü[n]cü mülazim ve refik ve muallim namlarıyla müntehi itibar olunur ve en yüksek derecede vakıf-ı esrar olanların taht-ı riyasetinde büyük şark meclisi namıyla bir meclisleri ve her sene inkılab-ı sayfi ve şitaide şenlikleri olur. Fransız Masonlarının en büyük Şark Meclisleri Paris içindedir. Politikasını tervice Masonluğu medar-ı ittihaz eden Üçüncü Napolyon zamanında Masonluk gereği gibi şöhret bulmuş idi.

Masonluğun ibtida-yı zuhuru pek de malum olamayıp bazıları Mısır’dan yahud Yunanistan’dan çıktı ve bazıları Hazret-i Süleyman Aleyhisselam zamanında ve Kudüs-i Şerif mabedinin tesisi sırada (Tir) yani (Sur) Meliki Hiram marifetiyle ihtira olundu dediler ve ahiren bir çok kimseler dahi sekizinci asr-ı miladide meabid ve mekatib inşası imtiyazatına nailiyetle teşekkül edip muahharan beynlerinde mahud bir hususun tervicine çalışan heyet-i mimariye ittihadından alınmış ve fakat giderek maksad değişip (dedikleri gibi ise) vaktiyle Anadolu’da zuhur eden Ahiler mesleğine girmiştir dediler. Nişan ve itimatnamelerinde pergel ve gönye gibi alat-ı mimariye mürtesem olduğuna bakılır ise zikrolunan heyet-i mimariyeden alma bir şey olduğu memuldür. Her ne hal ise bir kimse Masonluğun pek ilerisine vardığı halde önüne bir şemsperestlik çıkacağı zannolunur. (Ahiler) kelimesine dahi nazar buyurula.

Ahmed Rifat, Lugat-i Tarihiyye



Hiç yorum yok: