7 Eylül 2015 Pazartesi

EVLİYA-YI CEDİD

Recaizade Ercümend Ekrem'in 1920 baskısı Evliya-yı Cedid isimli kitabında Evliya Çelebi'den esinlenerek oluşturduğu kahramanının gözüyle, İstanbul’a gelen Beyaz Ruslar’dan bahseden sayfaları

“Bu Mosko taifesi diğergûn bir kavm olup avratları manend-i Züleyha ve ra’nadır. Fakir-i pür-taksir nicelerin gördüm ki rü’yet ve temaşası adamı hakka ki günahkâr eder ve böyle nadide ve nazende nigârlar ne diyâr-ı Efrenc’de ve ne de bilâd-ı Rum içre manzur-ı uyun-ı beşer olmamıştır. Ol rütbe hub u zarif ve endam-ı tenasüb hususunda hüsn-i şöhretle arîf duhterlerdir. Bunların cemiyetleri dahi hoş olup cemi’ esbab-ı zevk u tarab anda mevcuddur ve (klüp) tesmiye kılınur bir güna mahfelleri olur ki bunda pîr u civan cân u cânan ictima edip tâ-be-sabah Hüseyin Baykara fasılları icrasıyla tenşit-ı kulûbe bais olurlar. Kezalik câ-be-câ (varyete) denir tarabgahlar küşad eylemişlerdir ki çeng ü çigane yerleridir ve erbab-ı zevk u safa cümle vâriyetlerin sarf etseler böyle bir bezm-i tarab vücuda getirmekten elhak aciz kalırlar. Zira bunda öyle hoşgû muganniyeler, çabukpâ rakkaseler ibraz-ı enva’-ı hüner ederler ki gören engüşt-i pür-dehan-ı hayret, bî-mecal ve perişan hal kalır.

Ve dahi Kızıladalar’da bizzat manzurumuz olmuştur ki mezbure hatunlar bî-perva uryan olarak deryaya atılıp gû-nâ-gûn mülatefelerle şinaverlik ederler. Acîb u latîf temâşâdır. Ve bunların emvâc arasında sûret-i seyrlerin seyreden çeşmân-ı beşer temâşâ-yı nûr-ı şems etmiş gibi hîrelenir.”


Hiç yorum yok: