20 Mayıs 2015 Çarşamba

AYINGACILAR


Tütün kaçakçısına ayıngacı denilir. Düyun-ı Umumiye milletin elindeki tütüne el koyup, içeceği tütünü bile belgeyle teslim edince gayriihtiyarı kaçakçılık başlamıştır. Kaçakçılıkla mücadele adına hapiste bulunan eski mahkumlardan bir kısmı serbest bırakılarak zaptiye kuvvetlerine katılmışlardır. Acımasız mücadele yöntemleri sonunda bu vatanın evlatlarından otuz bin civarında masum öldürülmüş büyük bir miktarı da yaralanmıştır. Bu kaçakçıların çoğu zorla haydutluğa itilmiş gariban köylülerdir. Düyun-ı Umumiye hem milletin parasını emeğini sömürmüş, hem de masum köylülerin arasına kan davası ve nefret tohumlarını ekmiştir.
Tuzu kuruların kafaları kendine gelince söyledikleri Çökertme bile ayıngacı türküsüdür. Manevi derinliğini ve acılarını düşünmeden sadece eğlenmek amacıyla bu türküler söylenmemelidir.
[Aşağıdaki “Ayıngalar dağ başında” türkü sözleri, İsmet Göksel’in Hüsnü Pehlivan’dan derlediği bir türküdür. Evrensel'in sitesinden alınmıştır.]
Karacaşehir’de tütün kaçakçılığı yapılmaktadır. Dönem, Cumhuriyet öncesidir. Adını bilmediğimiz ve öksüz olan bir çocuk, geçimini sağlamak için zorunlu olarak tütün kaçakçılığı yapmaktadır. Ata yüklediği ayıngaları (kaçak yaprak tütün) götürürken, kolluk kuvvetlerine yakalanır ve Eskişehir’e getirilir. Köprübaşı’nda da asılır. Bunun üzerine yakılan bir türküdür.

Türkünün sözleri şöyledir:
Ayıngalar dağ başında
Ölüsü köprü başında
Anası ağlar başında
Beyler, haberiniz yok mu?
Ayıngayı sardım ata
Geçtim Karaşer’den öte
Hiç kılıma gelmez hata
Beyler, haberiniz yok mu?

Hiç yorum yok: