17 Mart 2015 Salı

CİHANGİRLİLERİN TOPLU DİLEKÇESİ


Toplu dilekçe vermek daha bir iki sene önce suç olmaktan çıkarıldı. Üstelik toplumsal yönetim geleneğimizin en eski bir parçasıydı. Osmanlı devrinde toplu dilekçeye mahzar veya arz-ı mahzar denilirdi. Her akla gelen konuda yazılan mahzarlar İstanbul'a gönderilerek dertlere çareler aranmıştır. Yönetim birimleri de bu talepleri ciddiyetle dikkate almışlar ve sonuçlanıncaya kadar da takipçisi olmuşlardır. Bunlardan binlercesi arşivimizde korunmaktadır. Osmanlı toplumu bugün olduğu gibi öyle kuzu kuzu her şeye eyvallah diyen bir toplum olmamıştır. Sosyal hareketliliği takip etmekten başınız döner.
Bu girişi uzatmayalım da bugün paylaşmak istediğim mahzarı takdim edeyim. Bu belge aslında mahzar olarak bilinirken son devirlerde arzuhal deniliyor. 1916 yılındaki büyük Cihangir yangınından sonra arsalarından % 40 yola kesinti yapılacak olmasını duyan semt sakinleri etkili sözlerle veryansın ediyorlar. Sadece gözünüze hitap etmesini istediğim için belgenin çevirisini vermeyeceğim. Ortadan katlanmış bu belgenin önü arkası arzuhal metni, mühürler, imzalarla doldurulmuş. 1916’daki Cihangir mahallelerini ve önde gelen semt sakinlerini buradan takip etmek, mesleğiyle, hane numarasıyla, komşularıyla tespit edebilmek mümkün. Bu belgenin Cihangir’den yansıttığı sosyal yapıyı olduğu gibi, rahatlıkla görebiliyorum. Üstelik Cihangir Tekkesi Şeyhi Eşref Efendi’nin tam ortadaki imzası kaybettiğimiz doku işte buydu dedirtiyor. Bana çok estetik gelen bu toplu dilekçeyi nazarlarınıza sunuyorum. (Okumak isteyenler bilgisayarına indirirse okunabiliyor)



Hiç yorum yok: