5 Şubat 2015 Perşembe

BAKIKULU

Osmanlı Devleti'nde bazı makamlara, görevlilere Türkçe sıfatlar, isimler de verilmiştir. Ne hikmetse bu Türkçe kelimeleri de Arapça veya Farsça zannedip ona göre okuyup yazanlar çıkıyor. "Bakmak" masdarından gelen "Bakı"dan "Bakıkulu" üretilmiş, Türkçe bir kelime ve görevlinin sıfatı olmak itibariyle Yavuz Sultan Selim zamanından Tanzimat devrine kadar rahatlıkla kullanılmıştır.

Bakıkulları çok önemli ve etkili memurlardı. Başbakıkulu bunların amirleriydi. Maliye memurlarının denetlenmesini ciddiyetle yaparlardı. Bunların hazırladıkları teftiş raporlarına çok önem verilir ve sonucuna göre cezaları idama kadar gidebilirdi. Gerekli gördüklerini hapse atma yetkileri vardı. Askeri sınıftan eceliyle ölenlerin veya katledilen mütegallibenin mallarını bunlar müsadere ederlerdi. Dürüstlükleri her zaman teslim edilmiş görevlilerdir. Tanzimat'tan sonra bu güzelim isim de birilerine battı ve yerine "Maliye müfettişi" unvanı ihdas edildi ki halen de bu unvanı kullanıyoruz.

Türkçe kelimeleri bile Arapça zannetme hastalığımız neticesinde bu kelimeyi yanlış olarak Bâkî şeklinde yazıp okuyanlar çoğaldı. Üstelik öyle de güzel tevil ediyorlar ki; "Efendim, bunlar devletin tahsil edemediği bakiye vergileri tahsil ettiklerinden Bâkî olarak adlandırılmışlar" bu izaha bir şey diyemiyorum, nutkum tutuldu.

Hiç yorum yok: