6 Kasım 2014 Perşembe

SURİYELİLER TÜRKİYE'DE ARTIK KALICI!


Tayyip Erdoğan 16 Aralık 2013’de AB ile “Vize Muafiyeti Mutabakatı ve Geri Kabul Anlaşması” imzalamıştı. Avrupa’nın neresinde olursa olsun yakalanan ve Türkiye’den geldiğini söyleyen her kaçağı şartsız olarak kabul etmeye hazır olduğumuzu beyan ettik. Üstelik Erdoğan bu tavizden bile “Avrupa’ya yük olmaya değil, yükünü almaya geliyoruz” diyerek övünç payesi çıkarabilmişti. Karşılığında kazandığımız başarı gibi lanse edilen “vizesiz serbest dolaşım hakkı”na aslında 1986’dan bu yana sahip olduğumuz halde AB tarafından yürürlüğe konmasını sağlayamamamızdan kimse bahsetmemişti.
Dün de Numan Kurtulmuş mülteci Suriyelilerin Türkiye’de kalıcı olacaklarını resmen ilan etti. Vatandaş olmadan kalıcı olamayacaklarına göre şimdilik 1 600 000 mülteciyi vatandaş olarak kabul edebiliriz. Halep ve civarının Esed tarafından ele geçirilmesi durumunda bu sayıya rahatlıkla bir milyon kişi daha eklenecek demektir. Bu işler duruluncaya kadar en azından çoğunluğu Arap üç milyon yeni nüfusumuz olacak gibi gözüküyor. Bir de AB ile imzalanan “Geri Kabul Anlaşması” icabınca mülteciler Avrupa’dan sınırlarımıza dayanırsa ne yapacağız.
Kesinlikle gördüğüm manzara şudur; Sırtını inşaat, maden, tekstil ve turizm gibi, vasıfsız elemanlara aşırı ihtiyaç gösteren sektörlere dayayan iktidar, ülkemizi Çin ile rekabet uğruna boğaz tokluğuna çalışan işçilerin olduğu bir işveren cennetine çevirmek niyetindedir. İktidarın böylesine basit hesapları olabilir ama AB’nin hesabı 1915 Tehciri ve 1924 Mübadelesi ile nüfus dengesi Türkler lehine bozulan Anadolu popülasyonunda Türklerin nispetini otuz yıl içinde ciddi ciddi azaltmayı hedeflemektir.
Sinan ÇULUK

Hiç yorum yok: