29 Kasım 2014 Cumartesi

DERSİM


Son sözü önce söylüyorum; Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet Türkiyesi için Dersim’in Aydın’dan, Bursa’dan Kozan’dan farkı yoktur. Bursa’da Aydın’da Kozan’da isyan ve şekavet alıp başını gitseydi, uzun yıllar boyunca etraf vilayetlerde binlerce mağdurun dilekçeleri Ankara’ya yağsaydı Osmanlı da Cumhuriyet de Dersim’e ettikleri sabır kadar sabretmezler, oralardaki asayişi ihlal eden unsurların köküne kibrit suyu ekerlerdi.
Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet kesinlikle Dersim’i bir asayiş sorunu olarak ele almıştır. Siz oradaki Kızılbaşlara Sünnilik propagandası ve eğitimi verme niyetlerine bakmayın. Sünnilik itaatkar vatandaş yetiştirdiği için tercih ediliyordu, başka bir sebebi yoktur, uslu Alevi olduktan sonra devletin hiç de umurunda değildir.
Dersim Dersim diye yatıp kalkanlara, hoplayıp zıplayanlara bir şey demek mümkün değil. Tamam onlar balık hafızalı… Peki ama hepimiz balık hafızalı olmadığımız için mi bizlere kızıp kızıp köpürüyorsunuz. İlla ki sizin uydurmalarınızı sorgusuz sualsiz kabullenmek zorunda mıyız? Hadi bakalım bir saha araştırmasına çıkın… Elazığ, Erzincan, Divriği, Arapgir, Arguvan, Çemişgezek merkez ve köylerinde kısa bir soruşturma yapın. Buralarda yaşayan torunları bir dinleyin de görün bakalım…

Dedelerinin anlatmaktan bıkmadığı, yüzlerce cana kıyan, binlerce sürü hayvanını kaçıran, ambarlar dolusu ekinlerini çalıp zavallı köylüleri bir kış boyunca açlığa mahkum eden Dersim eşkıyasından neler çektiklerini sizlere de anlatsınlar.
İnanmazsanız aşağıda adresini verdiğim siteye üye olun. Katalogları sorgulayın, arama bölümüne “Dersim” yazın ve Türkiye’nin en zengin veri tabanından belge özetleri önünüze gelsin, basireti bağlananların basarı açılsın. Sorgulama hanesine istediğiniz, aklınıza ne gelirse yazın. Görün bakalım ülkenin tarihi gerçekleri ne alemde….

http://katalog.devletarsivleri.gov.tr/Giris.aspx?ReturnUrl=%2f


Hiç yorum yok: