29 Kasım 2014 Cumartesi

ANADOLU'NUN EN ESKİ MEDRESESİ



Türklerin Anadolu'da geçen zamanını tarihçilerimiz tespit etmiş ama geniş kitlelere aktaramamışlar. Bazı dönüm noktaları basmakalıp ifade edilir. 1071'de Anadolu'ya ayak bastık ama birden bire 1299'da Osmanlı devrine geçtik gibi algı oluşturulmuş. Osmanlının da İstanbul'un fethine kadar olan tarihinde büyük boşluklar bulunmaktadır. Böylece neredeyse 1071-1471 arasındaki 400 yılın hesabı Türk Milleti'ne doğru dürüst verilememektedir.

Oysa Türk Devleti 1071'den itibaren kesintisiz olarak bu topraklarda hakimiyetini tescil ettirmiştir. Arada değişen sadece hanedanlar olmuştur. Kutalmışoğlu Süleyman Şah 1075 tarihinde Bizanslılardan aldığı İznik'i Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti yaparken, Danişmentliler de 1080'de Sivas'ı alarak kendi devletlerini kurdular. İşte bu Danişmentli hükümdarlarından Nizameddin Yağıbasan 1164 tarihinden önce Anadolu'nun ilk medresesini Niksar kazasında yaptırdı. Çoğumuzun bırakın adını bilmeyi manasını bile kafamıza göre "küpe, tuluma yağ basan" şeklinde tefsir ettiğimiz bu hükümdar, ne yazık ki unutulmaya mahkum edilmiş. Aslında "yağı" özbeöz Türkçe bir kelime olarak "düşman" manasına gelir. Düşmanları apansız basan, sindiren bu melikin ilme, irfana da belli bir saygısı ve rağbeti olmasaydı Anadolu'nun ilk medresesini yaptırmazdı.

Şimdiki mirasyediler olarak bizler Çorum'da üniversiteye ad ararken Hititleri aklımıza getiriyoruz da yıllarını Çorum civarında geçiren, Anadolu'nun bu ilk medrese yaptıran adamını hatırlamıyoruz bile. Vay halimize.

Hiç yorum yok: