28 Ekim 2014 Salı

ÜÇÜNCÜ AHMED’E EKŞİ PORTAKAL GÖNDERMEYİN


Sinan ÇULUK

Sultan Üçüncü Ahmed çok müşfik bir padişah. Kızı Fatma Sultan’ı merak ettiğinden sevgili damadı Sadrazam İbrahim Paşa’ya çok sık mektup yazmış. Bunlardan biri de yazımıza konu olan bu mektup. İlk cümlede karışık bir durum var. Kızı “beyza istimal buyurmuş ve istifra etmiş”. Beyza deyince yumurta anlamak lazım ancak sanki bir ilaç kastediliyor gibi “istimal buyurmuş” deniliyor. Eğer bildiğimiz yumurta olsaydı “yemiş-ekl etmiş” gibi bir şey demeliydi. Belki de sadece yumurta kastediliyor. Bir de "Kato" şeklinde yazılmış bir armut cinsinden bahsediliyor ki belki doğrusunu bilenleriniz vardır. Bu kaydı düştükten sonra devam edelim. Üçüncü Ahmed sadrazamına, merak ettiği kızının durumunu yazarak bildirmesini emrettikten sonra isteklerine geçiyor.

İşte bundan sonra duru bir Türkçe ile yazdıkları o kadar hoş ki insan güzelim Türkçe’ye “Osmanlıca” tabirini yakıştıranlara ne diyeceğini bilemiyor. Selçuklu Türklerinin kullandığı Türkçeye “Selçukluca” Akkoyunlu Uzun Hasan’ın kullandığı Türkçeye “Akkoyunluca” Şah İsmail’in kullandığı lisana “Safevice” demek ne kadar doğruysa “Osmanlıca” tabiri de o kadar doğrudur.

İsterseniz okuyun ve kararınızı kendiniz veriniz.

BELGE METNİ:

Sen ki vezirim
Sultan nicedir. Dünkü gün beyza istimal buyurup istifrağ eylemişler. Vaki’i öyle midir? Hala nicedir, yazup bildiresin. Beyaz dilkü [tilki] kürkler temam oldukça birer ikişer gönderesin. Geçende portakal turuncu gönderdin lakin ekşi, bir vechile ekl olunmaz [yenilmez] limon ekşiliği kadar ekşisi var. Evvel gayet tatlı gelirdi. İki sene vardır ki ekşi gelür. Buldurabilirsen tatlısını gönderesin. Kato ? armudu ve ayva da gönder. Mısır’dan gelen atların içinde pek aslah at var mıdır? Şimdi istemem bilmek için yazdım.

Hiç yorum yok: