Sinan ÇULUK
Düvel-i Muazzama yeni bir çığır açıyordu. Osmanlı Devleti ve
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu miadını doldurmuştu, ortadan
kalkmaları gerekiyordu. Biz ne yapsak,
ne etsek, barışçı da olsak bu savaşın dışında kalamazdık. Onlar bize
karşı savaş ilanını zaten yapmışlardı. Biz de formaliteyi yerine
getirdik ve şu kâğıt parçası ile Birinci Dünya Savaşı’na girdik.
BELGE METNİ:
Bihi
İrade-i Seniyye 2104
Şehr-i hâlin on altıncı günü Donanma-yı Hümayun’un bir kısmı tarafından
Karadeniz’de manevra icra eyle[mek]de olduğu sırada Karadeniz Boğazı’na
torpil dökmek vazifesi ile hareket ettiği bilahare anlaşılan Rusya
Donanması’ndan bir takımı mezkûr manevraları ihlal ve müteakiben izhar-ı
muhasama ile boğaza doğru hareket etmeleriyle Donanma-yı Hümayun
tarafından mukabele olunmakla beraber şayan-ı teessüf olan şu hadise
hakkında Hükûmet-i Seniyye’ce Rusya Devleti’ne müracaat ile tahkikat
icrası ve vak’a esbabının zâhire ihrâcı teklif ve bu suretle
bî-taraflığı muhafazaya ihtimam edilmiş olduğu halde Rusya Devleti
müracaat-ı vâkıaya cevap ita etmeksizin sefirini geri celb eylediği gibi
kuvâ-yı askeriyesi de Erzurum hudûdunu nukât-ı muhtelifeden tecâvüz
etmesine ve bu sırada Fransa ve İngiltere Devletleri dahi sefirlerini
geri çağırdıktan başka İngiliz ve Fransız donanmaları müştereken
Çanakkale’ye ve İngiliz kruvazörleri Akabe’ye top atmak suretiyle
bilfiil muhâsamâta ibtidar ve ahîren de düvel-i mezbûre Devlet-i Aliyye
ile hâl-i harpte bulunduklarını ilan eylediklerine binaen Hükûmet-i
Osmaniyye’ce de müsteniden bi-tevfîkâti’l-lâhi teâlâ mezkûr üç devlet
ile hâl-i harp ilanını irade eyledim.
Bu irade-i seniyyenin icrâsına Hey‘et-i Vükelâ memurdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder