Sinan ÇULUK
İstanbul Rüstem Paşa Camii'in son cemaat yerinde Kabe'yi tasvir eden bir çini pano bulunur. Bu panoda, Kabe içinde Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli olarak dört
mezhebin günümüzde yerinde bulunmayan makamlarının tasvirleri de
mevcuttur.
İran Şahı Nadir Şah, Sultan Birinci Mahmud ile olan
barış görüşmelerinde İranlıların artık “Tevella, Teberra ve Takiyye”de
bulunmayacaklarını taahhüt etmiş ve buna mukabil Kabe içine bir de
“Makam-ı Caferi” ilave edilmesini rica etmişti. Bu rica kabul edilmedi
ve ülkesindeki karışıklıkların ardından Nadir Şah öldürüldü. Ölümünden
sonra “Tevella, Teberra ve Takiyye” Şia uleması tarafından yeniden
uygulanmaya başlandı. Osmanlı Devleti ile İran arasında mezhepleri de
birbirine yakınlaştıracak en önemli barış görüşmesi böylece sonuçsuz
kaldı.
Kabe’ye Caferi mezhebinin makamı da eklenebilseydi,
günümüze kadar uzayan etkileri ile iki ülke arasındaki ilişkiler çok
farklı olabilirdi.
Şimdilerde o devirler için iki ülkenin
dostluğunu bile etkileyen bu makamlar mevcut değil ve hiç de
eksiklikleri hissedilmiyor. O devirde Caferi makamına izin verilseydi,
şimdilerde yerinde yeller esiyor olacak, Kabe ve İslam Dini de bundan
bir zarar görmeyecekti. Yazık oldu, tarihi bir fırsat kaçtı.
Çini panoyu yaptıran şahsın künyesi şöyledir. “Sahibuhu Etmekçizade Mehemmed Beşe. Sene seb’in ve elf.” [1070-1669/1670 ]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder