24 Kasım 2013 Pazar

HACI GEVHERHAN SULTAN'IN TEHDİDİ



 Sinan ÇULUK

1605 yılından kalma bir belge.
Dertler aynı, kederler aynı, tepkiler aynı. Üstelik bunların dile geldiği Türkçe de aynı.
Bu şikâyetlerin sahibi padişah kızı olunca ya biz ne yapalım diyor insan.
Belge hakkında teferruatla boğulmadan, üslubu ve ruhuyla sizleri baş başa bırakıyorum.

Belge Metni:

BİRER ULUFE VERİLE
Efendi hazretlerine i‘lam olunan oldur ki,

Üç ulûfe vereyüm deyü buyurmuşsuz. Ol üç ulûfeyle kangı harcımız görelüm. Ev kirasını mı verelüm, borca mı verelüm, harcımız mı görelüm. Mübârek şerîf Ramazan geldi. Zahiremiz virmeğe istemezsiz. Bunca gün borçla kılletle geçindik. Ya şimdi mübârek Ramazan hâlimiz nice olur. Niçün bize bu zulmü idersiz. Yazık değil mi Allah’dan reva mıdır bize bu hayfı idersiz. Varıp istedikleri vaktin vadeler salardınuz. Bu kadar er geldi hem size güç oldu hem bize zulüm idersiz. Kaydımızı görürsenüz görün görmezsenüz dördümüz[?] bile arabaya bineriz Dîvân-ı Âlî’ye varuruz, feryâd ideriz. Hem paşa hazretleri size tezkire gönderdi, bunları arz eyle deyü, niçün arz itmedinüz, siz itmedinüz. Biz hâlimüzü arz ideriz sakın incinmeyesiz. Bâkî ve’d-duâ

Hacı Sultan [Gevherhan Sultan]

Derkenar: ol üç ulûfenin tezkiresin verdinüz arpalığı yazmamışsız. Bunu da paşa hazretlerine arz ideriz. Şöyle bilesiz.


Hiç yorum yok: