18 Mayıs 2013 Cumartesi

TAĞYİR-İ EZHAN

Sinan ÇULUK

Ülkemizde siyasi otorite her zaman dini otoriteyi evirip çevirmiştir. Bu durum Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde de, hukuk kodlarını İslam’dan alan Osmanlı Devleti’nde de aynı şekilde cereyan etmiştir. Siyasi otorite için toplumun aykırı fikirlerle tanışması her zaman ürkütücüdür. Kaynağı ne olursa olsun farklı fikirler “tağyir-i ezhan” kategorisindedir. Son devir gençliği bu “tağyir” kelimesini “eski TCK. 146. madde ”den gayet iyi hatırlıyor.

Paylaştığım belgenin kilidi de bu kelimedir, açılırsa belgenin muhtevasına nüfuz edilebilinir. Sadaretin meramına yan desteği olarak kullandığı fıkhi terminoloji, toplumsal fayda temininde bir araç olmaktan başka anlam taşımamaktadır. Günümüzde olduğu gibi bilhassa kadınların falcı ve muskacılar tarafından dolandırılmalarının da önüne geçmek imkânsızdır. Geriye kala kala "tağyir-i ezhan" kalıyor. Eksersizi şimdilik sayfamızın takipçilerine bırakıyorum.

Belge Metni;

Şeyhülislam Efendi Hazretlerine
Bağdad ve Mağrib ahalisinden ve Ekrâd makûlesinden bazı eşhas ekser dükkânlarda ve şurada burada ikametle rukyehanlık ve remmallik yolunu sanat ittihaz ederek taife-i nisvan ve sair kesâna vefk ve nusha vermek ve sair suretle erâcif tekevvününü mucib olur tefevvühâta tasaddî eylemek misillü neşr-i ekâzîbi tervîc kâr u menfaatlerine sebeb ve alet addetmiş olduklarından ve hâlbuki bu makule etvâr ve akvâl şer‘an ve aklen caiz olmadığından başka tağyîr-i ezhânı müstelzim şey olarak öyle nâ-meşrû‘ hareketin def‘ u imhası levazım-ı umûrdan görünmüş idüğünden bunun suret-i zecr u men‘i esbabının istihsali hakkında re’y ve mütalaa-i aliyye-i Meşihat-penâhîleri ne vechile ise iş‘ârı husûsuna himem-i aliyyeleri derkâr buyurulmak bâbından emr u irâde hazret-i men lehü’l-emrindir.
 
 
 

Hiç yorum yok: