TAĞYİR-İ EZHAN
Sinan ÇULUK
Ülkemizde siyasi otorite her zaman dini otoriteyi evirip çevirmiştir.
Bu durum Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde de, hukuk kodlarını İslam’dan alan
Osmanlı Devleti’nde de aynı şekilde cereyan etmiştir. Siyasi otorite
için toplumun aykırı fikirlerle tanışması her zaman ürkütücüdür. Kaynağı
ne olursa olsun farklı fikirler “tağyir-i ezhan” kategorisindedir. Son
devir gençliği bu “tağyir” kelimesini “eski TCK. 146. madde ”den gayet
iyi hatırlıyor.
Paylaştığım belgenin kilidi de bu kelimedir,
açılırsa belgenin muhtevasına nüfuz edilebilinir. Sadaretin meramına yan
desteği olarak kullandığı fıkhi terminoloji, toplumsal fayda temininde
bir araç olmaktan başka anlam taşımamaktadır. Günümüzde olduğu gibi
bilhassa kadınların falcı ve muskacılar tarafından dolandırılmalarının
da önüne geçmek imkânsızdır. Geriye kala kala "tağyir-i ezhan" kalıyor.
Eksersizi şimdilik sayfamızın takipçilerine bırakıyorum.
Belge Metni;
Şeyhülislam Efendi Hazretlerine
Bağdad ve Mağrib ahalisinden ve Ekrâd makûlesinden bazı eşhas ekser
dükkânlarda ve şurada burada ikametle rukyehanlık ve remmallik yolunu
sanat ittihaz ederek taife-i nisvan ve sair kesâna vefk ve nusha vermek
ve sair suretle erâcif tekevvününü mucib olur tefevvühâta tasaddî
eylemek misillü neşr-i ekâzîbi tervîc kâr u menfaatlerine sebeb ve alet
addetmiş olduklarından ve hâlbuki bu makule etvâr ve akvâl şer‘an ve
aklen caiz olmadığından başka tağyîr-i ezhânı müstelzim şey olarak öyle
nâ-meşrû‘ hareketin def‘ u imhası levazım-ı umûrdan görünmüş idüğünden
bunun suret-i zecr u men‘i esbabının istihsali hakkında re’y ve
mütalaa-i aliyye-i Meşihat-penâhîleri ne vechile ise iş‘ârı husûsuna
himem-i aliyyeleri derkâr buyurulmak bâbından emr u irâde hazret-i men
lehü’l-emrindir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder