Sinan ÇULUK
Cami avlusunun doğu kapısından girişte sağda bulunan
kitabelerde camiye bağışta bulunan hayırseverlerin isimleri kazılıdır. Önlerine
konulan saksılar dolayısıyla okunmalarında güçlük çekilmektedir. Şişli Camii
Vakfı görevlilerinden Bayram Bey’in yardımıyla bu saksıları yerinden oynatarak
fotoğraflarını çektik. Bu durumun kitabelerde isimleri mevcut hayırseverlerin
hatırasına hürmetsizlik olduğunu da belirterek saksıların tamamen kaldırılıp
başka bir yere nakledilmeleri gerektiği uyarısında bulunduk.
Fotoğrafta görüldüğü üzre ecnebi menşeli bir oteller zincirinin inşa ettirdiği otel, minareyi ve cami siluetini mahvetmiştir.
Fotoğraflarda mevcut kitabelerde adı geçen hayırseverlerin
vefat edenlerine rahmet, kalanlarına sağlıklı ömürler diliyorum.
ŞİŞLİ CAMİİ
"Şişli llçesi'nde, 19 Mayıs Mahallesi'nde, Halaskârgazi
Caddesi ile Abide-i Hürriyet Caddesi arasında kalan ada üzerindedir.Yapımına
Haziran 1945'te başlanan cami, 1949'da ibadete açılmıştır.[Kitabesinde 1950
yılı yazılıdır – Sinan ÇULUK] Mimarı Vasfi Egeli'dir. O dönemde Vakıflar
başmimarı olan Egeli'ye statikte Prof. Dr. Fikri Santur, detaylarda Yüksek
Mimar Nazmi Yanal ile Mimar Vahan Kantarcı yardımcı olmuşlardır. Caminin
bezemesinde önemli bir yere sahip olan yazılar ise Hâmid Aytaç, Macid Ayral ve
Halim Özyazıcı'ya aittir. Taş ve ahşap gibi diğer bezemelerinde de yine
zamanının en meşhur ustaları çalışmıştır. Şişli Camii tamamen klasik Osmanlı
mimarisi tarzında inşa edilmiştir. Orta merkezi bir kubbe ve bunu giriş cephesi
hariç olmak üzere diğer üç cepheden çevreleyen üç yarım kubbeden oluşan bir
şemaya sahiptir. Duvarları eski yığma usulde işlenmiş küfeki taşıyla yapılmış,
kubbe bu duvarlara betonarme olarak oturtulmuştur. Yapı iki katlı pencere
düzenine sahip olup üst hizadaki pencereler ve kasnak pencereleri sabit, alt
kattakiler ise açılabilir dikdörtgen pencerelerdir. Klasik görünümlü, çokgen
gövdeli, tek şerefeli minaresi yapının batı cephesine bitişik olarak
yapılmıştır. Minarenin mukarnas dolgulu şerefesinin altında kırmızı renkli
taştan bir sıralı palmet dizisi dolanmaktadır. Girişi dışarıdan, güneye bakan,
merdivenlerle ulaşılan bir kapıdan sağlanmıştır. Bu kapının yanında müezzinin
camiye girişini sağlayan, doğrudan içeriye açılan bir kapı daha mevcuttur. Bu
kapıların önünde köşedeki bir sütun tarafından taşınan saçak bulunmakta ve
buranın tavanının kalem işi bezemeli olduğu görülmektedir. Caminin önünde beş
gözlü, kubbeli bir son cemaat yeri vardır. Giriş bölümü saçak hizasında yapılan
bir yükselti ile belirginleştirilmiştir. Camiye üzerinde üçgen şeklinde
düzenlenmiş aynalı istifli, altın yaldızla yazılmış bir ayet kitabesi bulunan
basık kemerli taç kapıdan girilmektedir.
BELGİN DEMİRSAR – Tarih Vakfı
İstanbul Ansiklopedi’sinden iktibas edilmiştir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder