11 Şubat 2013 Pazartesi

MİRABO (MİRABEAU) MUKALLİDİ ŞEMSEDDİN SAMİ


Sinan ÇULUK

ARNAVUTLUK DEVLETİ ŞEMSEDDİN SAMİ’NİN MEZARININ ARNAVUTLUK’A NAKLEDİLMESİNİ TALEP ETMİŞ

Şemseddin Sami'yi tanıyor muyuz? Türk diline, kültürüne ansiklopedi ve sözlükleriyle yaptığı katkıları dolayısıyla hayırlı bir Osmanlı olarak tanıyoruz. Ancak hakkında öyle iddialar var ki yabana atılamaz. Arnavut milliyetçiliğinin önde gelenlerinden biri olduğu her zaman söylene geldi. II. Abdülhamid 12 sene boyunca Erenköy’deki konağından dışarı adım atmasına izin vermedi. Bu sayede hem bize hem de Sultan Hamid’e hulus çakmak için Kamus kelimesi ile başlayan eserlerini yazdı. Bu arada Arnavut milliyetçiliğini körükleyen eserlerini el altından Avrupa’da bastırıp yayıyordu. Türklere başka, hemcinsine başka konuşuyordu. Hala bu hastalığımız sürüyor. Herkese inanıyoruz. Biraz saf milletiz galiba.

Bir şahidin ağzından bu adamı tasvir eden satırları sunuyorum…


«-Sami ve Naim beylerin bu suretle terakki ettiklerine memnun oldum. Abdül Bey de elbette bunların terakkileriyle müftehirdir. Ben Sami Bey’i görmedim, bilmiyorum. Yalnız ismini işitiyorum.

-Sami Bey şimdi ziyade ileri gitmiştir. Abdül ve Naim beyler bunu yanında hiç kalırlar. Mükemmel ve hakîm bir feylesoftur. Size bir halini hikâye edeyim. Baldızı hanımı Mekteb-i Tıbbiye’den yüzbaşılık ile çıkmış bir paşazadeye verdiği sırada Üsküdar’da Kızıltoprak’ta bir cemiyet yapıp mekatibde ne kadar Arnavut talebe var ise davet ettirmesiyle orada şakirdan ile konuşmasında ve irad ettiği hakîmâne nutuklar arasında Arnavutların hasıl olan ittihat ve ittifaklarını hiçbir kuvvetin zail edemeyeceğini ve bu gibi cesim işlerde sabr u sebatın fevaidi sonradan görüleceğini şakirdana tefhim eder. Diğer misafirleriyle de başka konuşur olduğu halde şakirdana iki yüz lira tevziiyle cemiyetin dağıtılması hakkında şerefsadır olan irade-i seniyye mucebince cemiyet dağıtılmış ise de cemiyetin bu suretle dağıtılmış olmasından Sami Bey kat‘a teessüf etmeyerek kemal-i meserret ve iftihar ile Fransa’da meşhur Mirabo (Mirabeau) vaktiyle benim gibi böyle talebeyi davetle kendisini evlad-ı vatana tanıttırmış ve neticede de Fransa’nın ilk cumhuriyetine muvaffak olmuştur. Ben de er geç Mirabo gibi maksadıma muvaffak olacağım demiştir. İşte Sami Bey böyle mükemmel ve dûr-endiş bir zattır. Nasıl beğendiniz mi?»






Hiç yorum yok: