Sinan ÇULUK
Osmanlı
Devleti’nde her sene Sultanahmet Camii’nde mevlit okutulurdu. Masrafları
Haremeyn Hazinesi’nden karşılanan bu mevlide padişah da katıldığından, mevlit
şekerleri saray helvahanesinde hazırlanıp camide dağıtılırdı. Tablalarla servis
edilen bu şekerler bazı görevli ve kayyımlar tarafından yağma edilirdi. Yeni
bir sistem peşinde olan Üçüncü Selim halkın bu âdetini de değiştirmiş ve şeker
tablalarının verilecekleri kişilerin evlerine gönderilmesi tarzında yeni
nizamın bir uygulaması olarak kayda geçirmiştir. Bu anlayış aslında halk ile
yönetici sınıf arasındaki mesafenin açılmasıyla da ilgilidir. Adet-i kadimin
hüküm sürdüğü zamanlarda yeniçerilerin mevâcibi dağıtılacağı gün, ecnebi
sefirler de hünkâr tarafından kabul edilmek üzere saraya çağırılırdı.
Yeniçeriler ulufelerden ve idareden memnuniyetlerini hem ecnebilere, hem de
erkân-ı devlete göstermek için kendilerine sunulan yemeği yağmalarlardı. Bu
yağma ne kadar coşkulu olursa Padişah ve erkân-ı devlet o kadar memnun olurdu.
Aksi durumda sönük ve cansız bir yağmalama olursa, askerde bir huzursuzluk
olduğuna yorulurdu. Hatta düzenlenen şenliklerde ortaya kurulan sofraların
yağmalanması o kadar eski bir gelenekti ki çanak yağması adı verilmiştir. Bu
kadim adetlerini uygulamak ve padişahlarını memnun etmek isteyen halk, haliyle
mevlit şekerlerini yağmalamayı da adet edinmiştir. Bir mevlit esnasında
softalarla yeniçeriler arasında bu hususta kavga çıkınca da Sultan Üçüncü Selim
bu durumdan memnun olmamış ve camideki şeker yağmalama geleneğini ortadan
kaldırmaya bahane etmiştir.
Belge
Metni:
BİHİ
Fî mâ
ba‘d konmaması husûsuna nizam verip bu şurût Haremeyn’e kayd oluna.
(Üçüncü Selim’in el yazısı)
(Üçüncü Selim’in el yazısı)
Şevketlü,
kerâmetlü, mehâbetlü, kudretlü, veliyyinimetim efendim Padişâhım
Beher
sene Sultan Ahmed Han aleyhi’r-rahmeti ve’l-gufrân cami-i şerîfinde kıraat
olunan Mevlid-i Şerîf-i Nebevî
meclisinde huzûr-ı huzzâra vaz‘ olunan şeker tablalarını bazı hademe ve kayyım
makûleleri bî-edebâne yağma etmeğe mu‘tâd olmalarıyla geçen sene Mevlid-i Şerîf kıraatinde bâ-emr-i
Hümâyûn huzûr-ı huzzâra tabla konmayıp badehu herkesin tablasını Galata
Voyvodası efendi kulları hanesine göndermişidi. Binaenaleyh bu sene-i
mübârekede dahi geçen sene gibi cami-i şerîfde tabla konmaması mı irade
buyurulur, yohsa kadîmî üzre konması mı emr buyurulur. Voyvoda-i mumaileyh
kulları bir kıt‘a takririyle istizan etmekle takrîri pâye-i serîr-i a‘lâ-yı
Mülûkânelerine takdîm olundu. Manzûr-ı Şâhâneleri buyuruldukda fermân şevketlü,
kerâmetlü, mehâbetlü, kudretlü, veliyyinimetim efendim Padişâhım
hazretlerinindir.
Sultanahmet Camii'nde bir mevlit merasimini temsil eden bu gravürde şeker tablaları sağ tarafta görülmektedir. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder