30 Kasım 2012 Cuma

SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD’İN FEHİM PAŞA’SININ MEKTUBU


Sinan ÇULUK

Fehim Paşa, Sultan İkinci Abdülhamid’in sütkardeşi Esvapçıbaşı İsmet Bey’in oğlu olup, genç yaşta Abdülhamid’in paşalık unvanı verdiği biridir. Bu unvanı öncelikle hafiye teşkilatının İstanbul ile yakın çevresindeki en önde gelen adamlarından olduğu için almıştır. İstanbul’a bir zamanlar nam salmış “Onikiler” adlı çetenin de perde arkasındaki o
rganizatörü olduğu iddia edilir. Genç yaşta gelen unvan ve şöhretten başı dönen Fehim Paşa, İstanbul gecelerinin en hovarda ismi olarak ün yapmıştır. Sınır tanımayan ihtirası da buna eklenince nerede duracağını bilememiş ve rivayete göre Alman Sefirinin şikayetçi olmasıyla soluğu Bursa sürgününde almıştır. İkinci Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte Bursa’dan Bilecik tren istasyonuna gitmek üzere uygun bir fırsat kolladığı Yenişehir’den kaçmak üzere iken ahali tarafından fark edilerek arabasından indirilip linç edilmek suretiyle öldürülmüştür.

Bu belgede sürgün olarak yaşadığı Bursa’dan bir günlüğüne İstanbul’a gelip Sultan İkinci Abdülhamid’le görüşmek isteğini gayet saf ve masumane bir üslupla ifade etmektedir. İfade ve üslup bunalımda ve takıntılı bir adamın üslubunu andırır. Bu belgeyi bence en ilginç kılan husus “Alman Sefareti bunu da men edemez ya” ifadesidir. Bu ifade bize bağımsız bir ülkenin ferik (korgeneral) rütbesindeki bir paşasının (isterse suçlu olsun) Alman Sefirinin baskısı ile mahkemesiz, duruşmasız sürgüne gönderilebildiğini ve padişahından paşasına kadar kimsenin buna ses çıkaramadığını anlatmaktadır.

Belge Metni:

Bihi

Cenab-ı Hakk zât-ı veliyy’i-ni‘met-i a‘zamilerini her türlü tehlikeden ve kazadan muhafaza buyursun âmin

Padişahım artık bu hasret ve iştiyak câna dayandı. Ben ölünceye kadar zat-ı şahanelerinizi görmeyecek miyim? Ben zat-ı şahanelerinizi görmek isterim. Ben ne rütbe ne nişan ve ne de bir memuriyet isterim. Zat-ı şahanelerinizi gö[r]meliyim. Hak-i pa-yi şahanelerinize yüz sürmeliyim. Ertesi günü Bursa’ya avdet etmeliyim. Padişahım benim anam babam velinimetim, hâmim, sebeb-i feyz ve saadetim zat-ı şahaneleridir. Zat-ı şahanelerinizi görmek isterim. Almanya Sefareti bunu da men’ edemez ya. Vallahi göreceğim ol derece geldi ki tarifi nâ-kâbil. Bursa’da saye-i şahanelerinizde pek rahatım lakin hasretinize dayanamayorum. Ertesi günü Bursa’ya gitmek üzere bir gün için abd-i memluklerinizi İstanbul’a celp etmenizi hak-i pa-yi şahanelerinizden istirham eylerim ferman.

Yâver-i Husûsî-i Hazret-i Şehriyârîleri
Abd-i Memlûkleri Ferik
Ahmed Fehim

Hiç yorum yok: