ÇEVRİYAZI: SİNAN ÇULUK
Kutup Osman Efendi Türbesi-Mağusa |
Mağusa'da Kutup Osman Efendi Türbesi'nde
mahfuz iken Canbulad Müzesi'ne kaldırılan ve orada teşhir edilen Lefkoşa
Mevlevihanesi Şeyhi Seyyid Feyzullah Efendi'nin eseri olup gayet sanatkârâne
hazırlanan iki levha kitabenin çevriyazısıdır.
[köşeli parantez içindeki rakamlar
kitabenin satır numaralarıdır]
[Birinci Levha]
Hüve'l‑Bâkî
[1] Bin yüz bir senesinde Kıbrıs Ceziresi'nde Mağusa kal‘asına şeref‑bahşâ‑yı
nüzûl ve bin yüz iki senesi şehr‑i Zilhicceti'l‑Harâm'ının on yedinci günü
hulûl‑ı ecel‑i mev‘udiyle
[2] irtihâl‑i dâr‑ı bekâ ve resîde‑i ser‑menzil‑i vâlâ‑yı likâ olan Osmân
Fazlî‑i İlâhî kuddise sırruhû hazretlerinin mübârek kabr‑i şerîf ve merkad‑i
münîfleri ol târîhden beri
[3] mestûr iken bin iki yüz kırk târîhinde cezîre‑i mezkûrede muhassıl
bulunan sâhib‑i hayrât ve râgıb‑ı müberrât Dergâh‑ı Âlî kapıcıbaşılarından ve
Tarîkat‑i Aliyye muhîb ve mensûblarından
[4] atûfetlü el‑Hâcc Seyyid Mehmed Ağa hazretleri Âsitâne‑i Aliyye'de azîz‑i
müşârun‑ileyh kuddise sırruhû hazretlerinin evsâf‑ı şerîfelerine ve cezîre‑i
mezbûrede Mağusa kal‘ası pişgâhında vedî‘a‑i hâk‑i
[5] anber‑nâk olduğunu bazı mensûbât‑ı Târîkat‑i Celvetiyye'den istimâ‘
etmiş bulunmağla cezîreye vürûdunda merkad‑i sa‘âdetlerini teftîş ve tecessüs
husûsunda sa‘y u ihtimâm idüp
[6] nihâyet kal‘a‑i mezbûrede sâlihâtdan seksen yaşına yetmiş bir salhorde
hatun mahall‑i kabr‑i şerîflerini ta‘yîn itdikde muhassıl‑ı müşârun‑ileyh ve
vücûh‑ı ahâlîden ba‘zı eşrâf hâzır ve nâzır
[7] oldukları hâlde mevzi‘‑i merkûmu usûliyle hafra mübâşeretleri esnâsında
bir kabr‑i şerîf nümâyân ve cânib‑i re’s‑i sa‘âdetlerine mensûb olup mürûr‑ı
ezmân ile üzerine rîk u türâb perde ve hicâb olan seng‑i trâşide
[8] bedîdâr ve küberâ‑yı Halvetiyye'ye mahsûs seng‑i sefîdden masnû‘ sikke‑i
sa‘âdetleri şekli nümûdâr olmuş ise de tahsîl‑i ayne'l‑yakîn kasdîle bir mikdâr
dahi keşf u tahkîk olundukda
[9] zîr‑i hâk‑i anber‑nâkde mütevârî mübârek cesed‑i es‘âdları derhâl zuhûr
ve çeşm‑i nüzzâra sermâye‑bahş‑i nûr olup râyiha‑i misk ü anber‑müşâm huzzârı
ta‘tîr itdikde bî‑reyb u iştibâh merkad‑i şerîfe‑i kerâmet‑penâhları
[10] olduğu tebeyyün ve tahakkuk itmekle derhâl mürâ‘ât‑i âdâb u ta‘zîm ile
ta‘tiye ve tesnîm muhassıl‑ı müşârun‑ileyh hazretleri üzerlerine metîn ve müstahkem
bir künbed‑i latîf ve anın ittisâlinde bir mescid‑i şerîf ve ba‘zı hucurât binâ
[11] ve inşâ ve sulehâdan bir zât‑ı şerîfi türbedâr ta‘yîn idüp ve vezâ’if
ve sâ’ir mukteziyyâtını ikmâl ve tetmîm ile nâ’il‑i ecr‑i azîm olmuşlardır.
[Beyt]
Edeble kıl ziyâret bu makâm‑ı feyz‑bahşâyı
[12] Ki bu cây‑ı mükerrem kutb‑ı dînin cilvegâhıdır
Sorarsan nâm u şân u şöhretin vech‑i vecîz üzre
Kalem bu niyyet ile tahrîr‑i vasfında mübâhîdir
Şüyûh‑ı Celvetî'den nesl‑i pâk‑i Fahr‑i Âlemdir
[13] Cenâb‑ı kutb‑ı dîn Osman Fazlî‑i İlâhî'dir
Sâhib‑i merkad‑i şerîf‑i müşârun‑ileyh Osman Fazlî‑i İlâhî kaddesallahu
sırrahu'l‑latîf hazretleri müsellemü'l‑küll olduğu vechile ekmelü'l‑kâmil‑i
[14] ümmet ve kutb‑ı dâ’ire‑i velâyet olmaları hasebiyle terceme‑i evsâf ve
kemâlât‑ı uzmâları bîrûn‑ı havâsıl‑ı aklâm u erkâm olup ancak bahrden katre
mertebesinde ba‘zı menâkıb‑ı aliyyeleri ziyâret‑i
[15] seniyyeleriyle şeref‑yâb olan zevâta ma‘lûm olmak içün kendülerinin
ecell u ekmel halîfeleri olup mertebe‑i ilm u irfânı şöhret‑şi‘âr‑ı enfüs u
âfâk olan Şeyh İsmail Hakkî kuddise sırruhu
[16]'l‑azîz li‑mezîdi'l‑berakkî hazretlerinin Silsilenâme ve Temâmü'l‑Feyz nâm
te‘lîf‑i münîflerinde ale‘l‑icmâl şu vechile ahz u beyân olunur ki azîz‑i
müşârun‑ileyh Rûmili bilâdından Şumnu kasabasında Seyyid Fethullâh
[17] nâm zât‑ı siyâdet‑simâtın sulb‑i pâkizesinden tevellüd ile ber‑muktezâ‑yı
isti‘dâd‑ı fıtrî on yedi yaşlarında âsâr‑ı feyz‑i İlâhî kendülerini tahsîl‑i
kemâlât‑ı insâniyeye sâ’ik olmağla [18] vâlide‑i muhteremesinden me’zûnen
mürşid‑i kâmil ve mürebbî‑i mükemmel talebiyle ibtidâ medîne‑i Edirne'ye ve
ba‘de müddet Dersa‘âdet'e azîmetle ibtidâ’
[19] Âsitâne‑i Hazret‑i Hüdâ’î'ye vâsıl ve oradan sevk‑ı sâ’ik‑ı tevfîk ve
ilhâm ile ol vakt Âsitâne‑i Sa‘âdet'de Zeyrek Mahalle
[20]si'nde post‑nişîn‑i zâviye‑i irşâd olan kutbü'l‑ârifîn merhûm Zâkirzâde
Şeyh Abdullah Efendi kuddise sırruhu'l‑celî hazretlerinin
[21] meclis‑i âlîlerine dâhil ve usûl‑i Tarîkat‑i Aliyye üzre ba‘de't‑teslîm
ve'l‑bey‘a sekiz sene kadar irtibât‑ı kavî ile anların nazar ve terbiyetlerinde
ihyâ‑i
[22] sünen‑i seniyye ve ihtiyâr‑ı mücâhedât‑ı kaviyye ile meslek‑i azîmet
ve takvâ üzre âmil ve keşf u tahsîl‑i ulûm‑ı zâhire ve bâtınaya müştegil olup
[23] hattâ bir gün müşârun‑ileyh Zâkirzâde Efendi Hazretleri'nin bir hidmet‑i
sakîlesi vukû‘ıyle şurada mürîdlerden kimesne yok mudur deyü
[24] tefahhus ettiklerinde herkes kesl‑i nefsânî evcinden hâmuş ve
icabetden sâkit oldukda azîz hazretleri hücre‑bîrûn olup
[25] hidmet nedir buyurun dedikde anlar dahi senin
dersin vardır bu hidmet mâni‘dir deyicek bunlar dahi ulûm‑ı evvelîn
ve âhirîn
[26] münkeşif olacağın bilsem yine hidmetinizi ihtiyâr iderim dimeleriyle
müşârun‑ileyh bu sözden ziyâde mahzûz olup Allahu Te‘âlâ sana ulûm‑ı evvelîn
[27] ve âhirîni keşf itsün deyü du‘â ve nefes etmiş
olduklarında azîz hazretleri bu du‘â berekâtıyla bir gece
ulûm kalbime munsab olup
[28] bilmediğim nesne kalmadı ve ilm‑i iksîre varınca münkeşif oldu deyü
buyurmuş olup hâsılı bu vechile kendüleri ma‘ârif‑i Rabbâniyye ve mükâşefât‑ı
Sübhâniyye'de
[29] vusûl‑i makâmât‑ı ulyâ ve irtikâ‑yı derecât‑ı kurbâ ile tekmîl‑i nefs‑i
nefîs eylediklerinde şeyh‑i müşârun‑ileyh bir gün kendülerine hilâfet teklîf
idüp
[30] anlar dahi hidmet‑i şeyhi ihtiyâr vâdîsinde i‘tizâr ve imtinâ‘
iyledikleri rûz‑ı fîrûzun leyle‑i mübârekesinde âlem‑i melekût müşâhedesinde
[31] taraf‑ı Hazret‑i Hakk'dan kendülerine bir Mushaf‑ı Şerîf i‘tâ ve bununla
ibâdımı da‘vet eyle hitâb‑ı izzetîle emr‑i irşâda me’mûr buyrulmağla bu vechile
müşârun‑ileyhden
[32] müstahlefen Aydos kasabasına azîmet ve şeyh‑i müşârun‑ileyhin
irtihâline değin altı sene kadar kasaba‑i mezkûrde ikâmet ve ba‘de işâret‑i
[33] İlâhiyye ile Rûmili'de vâkı‘ Filibe kasabasına hicret ve on beş
seneden mütecâviz müddet dahi orada neşr‑i envâr‑ı feyz u bereket ve icrâ‑yı
âdâb‑ı şerî‘at
[34] ve erkân‑ı tarîkat iderek yevmen‑fe‑yevmen envâ‘‑ı hâlât‑ı vicdâniyye
ve sunûf‑ı kurbât ve kerâmât‑i ilmiyye ile müterâkkî‑i me‘âric‑i menzilet‑i
azîme oldukdan sonr[a] Dersa‘âdet'de
[35] Atpazârı'nda kâ’in Kul Câmi‘‑i Şerîfi semtinde ikâmete me‘mûriyyet‑i
ma‘neviyyeleri vukû‘iyle hemân Filibe'den nâgehânî nehzat‑birle tekrar Âsitâne‑i
Sa‘âdet‑âşiyâneyi
[36] teşrîf ve ma‘a fıkdâni'l‑yesâr nakdîne‑i hazîne‑i gaybiyye ile mahall‑i
mezkûrde müceddeden bir menzil‑i latîf inşâsîle ba‘de't‑tavattun ba‘zı ahbâb u
havass mürîdânına
[37] Şeyh‑i Ekber kuddise sırruhu hazretlerinin Füsûsu'l‑Hikem nâm kitâbını müzâkere ve tedrîs esnâsında bir gece
kendülerine hitâb‑ı gaybî
[38] vâkı‘ olup izhâr‑ı zâhir ve ebtân‑ı bâtın eyle deyu emr
u işâret buyurulduğuna binâ’en ba‘d‑ez‑ân berâ‑yı neşr Salı ve Cuma günlerinden
[39] mâ‘adâda tedrîs‑i ulûm‑ı resmiyye ve takrir‑i fünûn‑ı mütedâvile ile
me’luf ve bâ‑işâret‑i Hazret‑i Nebevîyye va‘z u tezkîre dahi me’mûr ve elsine‑i
nâsda
[40] Atpazârî Şeyhi Emir Efendi dimekle ma‘rûf ve meşhûr olup hatta merhûm
cennet‑mekân Sultan Muhammed Han‑ı Râbî‘ Hazretleri ziyâde mu‘tekidi olmağla
[İkinci Levha]
[41] saray‑ı hümâyûna da‘vet ve va‘z u zikrullâh itdirüp azîm hürmet iderek
bu vechile kendüleri zâhiren ve bâtınen avâm u havâssa ifâza‑i füyûzât
[42] nush u terbiyyet ve ba‘zı ihtilâl esnâlarında sûrî ve ma‘nevî te’yîd‑i
dîn u Devlet‑i Aliyye'ye i‘ânet ve himmet ile meşgûl ve âsâr‑ı füyûzât ve
kerâmât‑ı
[43] bâhireleri cümleye meşhûr ve meşmûl iken ber‑muktezâ‑yı hükm‑i bedî‘a‑i
Rabbânîye ashâb‑ı kemâle ibtilâ‑yı mihen ü meşakkat lâzime‑i şân‑ı verâset
[44] ve emseliyyet olmağla evâhir‑i ömr‑i azîzleri olan bin yüz bir
senesinde bazı vüzerâ anlara garaz ve hased etmekle işbu şeref‑bahş‑ı yümn ü
bereket
[45] oldukları Mağusa'ya iclâ’en teşrîfleri vukû‘una sebep olmuş ve eğerçi
bu ma‘nâ kendülerine kable'l‑iclâ cânib‑i gaybden işâret
[46] ve ifâde zımnında hikmet‑i bedî‘a‑i İlâhîyye müstetir olduğundan
makâmlarında sâbit olmaları tavsiye kılınmış ve ma‘amâfîh sebep olan
[47] kimesne dahi müte‘âkıben âfet‑i i‘dâma dûçâr olup her ne ise müşârun‑ileyh
hazretleri bu tarafı teşrîflerinden sonra insibâb‑ı feyz‑i
[48] akdes ile nihâyet maksûdları kendülerine hâsıl ve müddet‑i ikâmetleri
on üç mâha resîde oldukda bin yüz iki senesi
[49] şehr‑i Zilhicceti'l‑Harâm'ının on yedinci günü hulûl‑ı ecel‑i mev‘ûd
ile nefs‑i zekiyye‑i mutme’inneleri da‘vet‑i irci‘îye lebbeyk gûy
[50] ve rûh‑ı pür‑fütûhları âzim‑i nüzhetgâh‑ı Firdevs‑i vuslat olmuş ve
cesed‑i mutahharları işbu mahall‑i mübâreke defn olunmuş
[51] ravvahullahu rûhahu ve nevvera darîha Hakka ki azîz‑i müşârun‑ileyh
cemî‘ merâtib‑i ilmiyye ve ayniyye ile mütehakkık ve mükâşefât‑ı aliyye ve
kerâmât‑ı bâhire ile müteferrid [52] ve mütefevvuk bir zât‑ı azîmü'l‑kadr olup
yirmi üç sene makâm‑ı irşâd ve mertebe‑i kutbiyyetde kâ’im olmuşlar ve halka‑i
sohbet‑i hâssiyelerine
[53] dahil olanlardan yüzden ziyâde ashâb‑ı isti‘dâd ve misbâh‑ı terbiyyet
ve irşâdlarından iktibâs‑ı envâr‑ı hilâfet etmişler ulûm‑ı zâhire
[54] ve bâtıneden sâhib‑i yed‑i tûlâ ve belki kalem‑i a‘lâ olmalarıyla
Sadreddin‑i Konevî kaddesallahu sırrahu'l‑kavî hazretlerinin
[55] Fatiha‑i Şerîfe Tefsirleri ki fi'l‑hakîka gavâmız‑ı
hakâyıkı muhtevî olmasîle muhayyer‑i ukûl ve ifhâm olup dört yüz seneden berü
ekâbir‑i
[56] ulemâ ve urefâdan birine ruhsâre‑i ebkâr‑ı me‘ânîsinden keşf‑i nikâb‑ı
işkâl müyesser olmamışiken azîz‑i müşârun‑ileyh tefsîr‑i şerîf‑i
[57] mezkûru ve Miftâhu'l‑Gayb nâm kitâb‑ı şerîfi bi‑gayr‑i
nuklin ve rivâyetin mutlakan me‘ânî‑i mütevâride‑i kudsiyye ve ilhâmât
[58] ve sünûhât‑ı gaybiyye ile dört mâh müddetde şerh u hall etmeleriyle
yalnız işbu eser‑i celîlleri derece‑i kerâmet‑i ilmiyyelerine
[59] âyet‑i uzmâ ve bundan başka Tefsîr‑i Fâtiha‑i Şerîfe ve Kitâbü'l‑Lâyihât
ve Risâletü'r‑Rahmâniyye ve Tecelliyât‑ı Berkıyye isimleriyle müsemmâ
mü’ellefât‑ı münîfe
[60] ve ulûm‑ı zâhirede dahi Şurûh‑ı Risâle‑i Azudiye ve Tenkîh ve Havâşî‑i
Mutavvel ve Muhtasar ve Telvîh misillü
musannefât‑ı
[61] vefîre ve ilm‑i iksîrde risâle‑i mu‘tebereleri uluvv‑ı fazl u
kemâllerine burhân‑ı akvâ ve ilm‑i hakâyıkda suhuf‑ı müteferrikada
[62] bulunan âsâr‑ı nefîseleri ise hâric‑i dâ’ire‑i hadd‑i ıhsâdır meşreb‑i
âlîlerine gâlib olan setr‑i hâl ve fenâ‑yı küllî âsârından olmak üzre
[63] kabr‑i şerîfleri dahi kubûr‑ı şühedâ meyânında müstetir ve alâmât‑ı
zâhireden mücerred ve ârî ve işbu iki yüz kırk senesine değin ki
[64] vakt‑i irtihâllerinden yüz otuz sekiz sene mürûr etmişdir merkad‑i
münevverleri uyûn‑ı enâmdan mütevârî iken işbu sene‑i mübârekede
[65] tenvîr‑i ebsâr‑ı züvvâra meyl‑i rûhâniyetleri zuhûriyle mahfûz‑ı hâk‑i
hafâ olan gencine‑i kabr‑i mübârekleri müntesibân‑ı Tarîkat‑i
[66] Aliyye'den hâlâ Kıbrıs Muhassılı el‑Hâc Mehmed Ağa za‘afa'llahu ecrahû
bi‑mevâhibi'l‑hüsnânın taharrî ve tefahhusa sa‘y u himmetiyle bu
[67] mahalde zâhir u bedîdâr ve müceddeden türbe‑i latîfe binâsıyla erbâb‑ı
isti‘ânet istifâza‑i şeref‑i ziyâret‑i aliyyelerinden vâyedâr olarak hayatlarında
[68] işbu cezîreye sûret‑i iclâda teşrîfleri kaziyyesinde meknûn ve
müstetir olan sırr‑ı İlâhî bundan böyle bu makâm‑ı mübârekin
[69] gerek ahâlî‑i memleket ve gerek erbâb‑ı kürbet ü gurbete mahall‑i
ilticâ ve vesîle‑i isticâbet‑i du‘â olmasını müntic olmaklığîle ez‑ser‑nev
[70] zâhir u âşikâr olmağla bi‑hamdihi te‘âlâ asr‑ı bâhirü'n‑nasr‑ı cenâb‑ı
cihân‑bânî ya‘ni hâlâ pîrâye‑bahş‑i âlî‑baht‑i Osmânî ve revnak‑efzûn‑ı
[71] taht‑ı saltanat‑ı seniyye‑i câvidânî olan şevketlü kerâmetlü kudretlü pâdişâhımız
pâdişâh‑i âlem‑penâh Sultân Mahmûd Hân‑ı
[72] Sânî lâ‑zâle mü’eyyeden bi‘t‑tevfîkı's‑Sübhânî efendimiz hazretlerinin
zemân‑ı feyz‑ıktirân‑ı kîtî‑sitânîlerinde azîz‑i müşârun‑ileyh misillü
[73] kibâr‑ı evliyâdan olan zât‑ı celîlü'l‑kadrin zuhûr‑ı merkad‑i
mübârekleriyle ilâ‑yevmi'l‑kıyâm ziyâretgâh‑ı enâm olması devr‑i ferhunde‑
[74] fâl‑i şâhânelerinin cümle‑i muhassenâtından olduğu erbâb‑ı basâra
müncelî ve mûmâ‑ileyhin dahi bu vechile hıdmet‑i azîmü'l‑mertebe
[75] ehlullaha mazhariyyeti mahz‑ı tevfîk‑ı Rabbânî idüğü emr‑i celî
olmağla cenâb‑ı perverdigâr‑ı zât‑ı şevket‑simât‑ı hazret‑i şehriyârîyi cihân
[76] durdukça serîr‑i saltanat‑masîr‑i cihândârîlerinde ber‑karâr ve ahd‑i
hümâyûn‑ı hilâfet‑penâhîlerin bu misillü nice hasenât‑ı celîleye
[77] masdariyyetle nuhbe‑i edvâr u a‘sâr ve rûhâniyyet‑i evliyâullahı
hemîşe kendülerine yâver‑i fevz u intizâr eyleye âmîn sümme âmîn
[78] Azîz‑i müşârun‑ileyhin
irtihâllerine İsmâil Hakkî Efendi Hazretleri'nin nazm u inşâd buyurdukları
târîhdir
[79] Bülbül‑i hoş‑lehçe‑i gülzâr‑ı ma‘nâ
ya‘ni şeyh
Bulmadı âhir bu fânîde bekâdan râyiha
[80] Kudsiyân‑ı pâk‑dil Hakkî el açup
didiler
Rûh‑ı pâkîçün azîzin okuyalım Fâtihâ
1103
[81] Makâmü'ş‑Şeyhi Firdevs u Tûbâ
Sene 1103
Ketebehû Hadimu Fukarâ-i Mevlevîhâne-i
Lefkoşa
Seyyid Feyzullah Dede
Sene 1251
[1835/1836]